CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ ÇAM BİRGİ HALKIYLA TAŞOCAĞINA KARŞI EYLEM YAPTI

Yapılan eylemde Musa Çam; “Eğer köyler ortadan kaldırılırsa geleceğimiz yok edilir. 77 milyon insanın geleceği, beslenmesi, gıdası, her şeyi köylerden oluyor. Ama siz köyleri mahalle yaparsanız, köylerin doğal kaynaklarına, köylerin arazilerine, yaylalarına, kışlaklarına, meralarına el koyup, onları bir takım insanlara peşkeş çekmeye kalkarsanız, köylerin ve 77 milyon insanın geleceğini yok edersiniz. Şimdi biz karşı çıkınca diyorlar ki; siz taş ocağına karşısınız, otoyola karşısınız, duble yola karşısınız, hayır, değiliz.. Biz ne taş ocağına karşıyız, ne mıcır ocağına, ne rüzgar güllerine ne de balık çiftliklerine karşıyız. Ama bunların usulsüz, kaidesiz ve izinsiz olarak verilen ruhsatlarına karşıyız. Evet, Türkiye'nin otoyollara ihtiyacı var, duble yollara ihtiyacı var, rüzgar enerjisine ihtiyacı var, balık çiftliklerine ihtiyacı var. Ama siz yerleşim alanlarına gelip, Birgi'nin oksijeni olan şu dağın oraya taş ocağını yaparsanız, Birgi'de yaşayan köylülerimizin burada nefes alması mümkün değildir.

Geçtiğimiz günlerde Kemalpaşa'da Akalan'da 75 yaşındaki Güllü teyze ile Hatice teyze sabahlara kadar nöbet tuttular ve Akalan'da yapılmak istenen taş ocağını engellediler. Gökçealan'da öyle, Yağcılar'da öyle.. Çeşme Ovacık'a koyulan rüzgar güllerine karşı bir mücadele devam ediyor. Bizlerin toprağımıza, suyumuza, ormanımıza, yeşil alanlarımıza hep birlikte sahip çıkmamız gerekiyor. Bizler geldik gidiyoruz, ama burada yavrularımız var, çocuklarımız var, topraklar bizim değil, topraklar onların, bizden sonra gelecek olan kuşaklarındır bu topraklar. Dolayısıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, Enerji Bakanlığı'nın Birgi'yi görmeden, Yağcıları görmeden, Ovacık'ı görmeden, Gökçealan'ı görmeden, Ankara'dan bir takım yandaşlara ruhsat vererek, buraların talan edilmesine hepimiz karşıyız. Direneceğiz!

Bugün Büyükşehir Belediye Başkanımız burada, Urla Belediye Başkanımız burada, meclis üyelerimiz, milletvekillerimiz ve gelecekte yani 7 Haziran'da parlamentoya girecek arkadaşlarımızla hep birlikte buradayız. Ama şunu bileceksiniz sevgili Birgililer, taşıma suyuyla değirmen dönmez. Siz sahip çıkmazsanız, siz gelmezseniz, bizim her hafta sonu gelmemizle olmaz bu işler. Yarın belki Birgi'deki bütün köylüler, Uzunkuyu'dakiler, Zeytinli'deki, Zeytineli'ndeki, Kadıova'daki, Barbaros'taki, Gülbahçe'deki köylüler, ile bu yolu keseceğiz. Traktörlerimizi alacağız, İzmir Valisi'ne, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na, Enerji Bakanlığı'na, diyeceğiz ki, Ankara'dan buraya ruhsat veremezsiniz!

Özbek'i nasıl durdurduk, burayı da durduracağız. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz, mücadele edeceğiz, kazanacağız. Yolumuz açık olsun...” ifadelerini kulanmıştır.