DIŞARISINI ZINDAN YAPMAYIN YETER ARTIK

 Ergenekon diye adlandırılan dava, emperyalistlerin ülkemizdeki günahlarını, sonsuza dek unutturma girişiminin son halkası yapılmak istendi ama, yalanın anatomisinde olan eline bulaştırma geleneği yinelendi.
Odatv tutuklamaları ellerinde patladı.
Soner Yalçın ve arkadaşlarının uğradığı saldırı geri tepti.Cemaatın elinde patlayan bu bomba Abdullah Gül'ün bile" kaygılıyım" açıklaması yapmasını dayattı.
Soner Yalçın istedikleri gibi sakin güç çıkmadı.Sorgucularını sorgulamakla kalmadı, aynı zamanda onları karanlık emelleri ilede çarpıştırıp, işte; bu hatayı yapmalarını sağladı.
Hata yapacaklardı, çünkü yalanı inşa edenlerin hatalardan başka harçları olamazdı.
Artık gazetecilerden sonra, sokaktaki insanlar bile bu tertibin sonunu görmeye başladı.Sokağın sesi birilerini uyarmada geç kalmaz umarız.
Sivil otorite yaptığı yanlıştan dönebilir mi, bilmiyoruz ama, başka karanlık güçlerin tarihin ak sayfalarında olabilecek hareketleri engelleme girişimleri artık çok kolay değil.
12 eylül, 28 şubat ve daha sonra olan askeri girişimlerin mevcut Amerikancı politikaya hizmet olduğunu artık saklamaya kimsenin gücü yetmiyor.
Bu gün milli gömleği çıkaranların ( uşaklık gömleği giydiklerini rahmetli Erbakan söylemişti )
2. (ikinci) 12 eylül girişimi, darbecileri onure etmekten öteye gitmedi.
Yargıyı müsteşara bağlayarak tarafsız yargının yok edilişini perçinledi.
Ama iktidar şunu bilmeliki; dışarıda İNSANLAR ARTIK HOMURDANIYOR.
Cemaatlerin başındaki semirmiş sakallı deyyusların güvenceleri para etmeyecek.
Onların referansları iktidarların karınını doyurmayacak.
14 saat çalışan insanların artık dayanacak güçleri kalmadı.Toplu intihar etme anlamına gelen sona gelindi.
Zincirlerinden başka kayıp edecek şeyi olunmayan söylemlere dayandırıldıksa, korkacak bir şeyimiz kalmadı.
Siz korkun bundan sonra...
Diyenler şimdi daha dik duruyorlar.
CHP umut vermeye devam ediyor.
Birde Silivriye sahip çıkıp, oradaki günahsız insanları bünyesinde görmeyi sinidirirse...