KILIÇTAROĞLU O KLİKTEN KURTULABİLİR Mİ

 "Saray'da Erdoğan ile görüşen CHP'li" iddiası, AKP'deki bölünmeyi geçerek gündemin ilk sırasına oturdu. Hatta gündemi tamamen işgal etti desek, sanırım yanlış bir cümle kurmuş olmayız.

İlginçtir, bu olay çok çabuk bir şekilde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetiminin üzerine kaldı. Bundaki en büyük etken, Kılıçdaroğlu'nun FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın programında konu ile ilgili, "Özel bir tahminde bulunmak istemiyorum ama doğrudur" şeklinde bir ifade kullanması oldu.

Kılıçdaroğlu bu şekilde bir açıklama yaptığında, o CHP'linin Muharrem İnce olduğu henüz iddia edilmemişti.

Peki Kılıçdaroğlu böyle bir yaklaşımı neden sergiledi? İktidar partisinin her şeyi yapabileceğine dair olan inancından mı kaynaklandı? Bu da bir sebep elbet. Zira, Makyavelist felsefeyi siyaset okullarında ders olarak okutulacak seviyede benimseyen ve uygulayan bir iktidarın, yerel seçimlerde aldığı yenilginin yanında, bölünme ve çöküş sürecinde olmasının da verdiği psikoloji ile bu tarz bir işe kalkışmış olabilme ihtimalinin, doğal olarak alıcısı olur, oldu da.

Ancak işin arka planı biraz daha farklı. Kılıçdaroğlu, bir süredir CHP'nin karıştırılacağına dair farklı kaynaklardan benzer tonlarda uyarılar alıyordu.

Bu uyarıları, Ankara Çubuk'ta yaşanan "linç girişimi" sırasında "bir takım güvenlik görevlilerinin tutumu" ve ardından "olayların elebaşlarına gösterilen hoşgörü" ile birleştiren Kılıçdaroğlu'nun kuşkuları, endişesi artmıştı.

Ekonomiyi rayına oturtamayan ve oyları yerel seçimin de gerisine düşen AKP iktidarının, partisine bir operasyon yapacağına dair öteden beri inanç taşıyordu.

Bu bilgiler, yaşanan son hadise ile ilgili CHP kulislerinden aldığım duyumlardır. Kuvvetle ihtimal ki, Kılıçdaroğlu, Rahmi Turan'ın siyasetin gündemine bomba gibi düşen yazısının ardından "operasyon başladı" diye düşündü. 

Küçükkaya'nın programında da, bir süredir beklediği operasyonun farkında olduğuna dair bir mesaj vermek istedi. "İsim vermek istemem!" demesi de, aklında gerçekten bazı isimler olduğunun bir göstergesi.

Öyle ki buradan Kılıçdaroğlu'nun CHP içinde bir "kliğin" oluştuğunu bildiği ya da böyle bir inanca sahip olduğu sonucu da çıkarılabilir. Yine edindiğim bilgilere göre, Kılıçdaroğlu, parti zarar görmeden bu ekipten kurultay sürecinde sessizce "kurtulmak" istiyor.

Şurası bir gerçek, CHP yönetiminin belirttiği gibi, bu hadise Saray kaynaklı olsun ya da olmasın, CHP içerisinde bir ayağa sahip. Amaç, CHP tabanında popülaritesi aşınmış Muharrem İnce'yi yaklaşan kurultay öncesinde mağdur rolü üzerinden yeniden bir unsur haline getirmek mi yoksa CHP'yi parti içi çekişmelere, ayrışmalara hapsedip Millet İttifakı'nın yerel seçimlerdeki başarısını unutturmak mı? Bunun cevabını önümüzdeki süreçte göreceğiz.

Ancak şurası kesin ki, AKP iktidarı bir erken seçime mahkûm. Türkiye'yi bu şartlarda 2023'e kadar götüremeyeceklerini biliyorlar. Erken seçim için uygun bir iklim bekleniyor.

İktidarın yumuşak karnı olan ekonomiyi düzeltme ihtimali yok ama şartlar ekonominin düzeldiği ya da düzelmeye başladığına dair bir algı yaratmaya müsait olduğunda, erken seçim kapımızı çalacak.

Tabii bu yeterli değil. Uzun süredir üzerinde çalışılan CHP'yi HDP'ye itme projesinin de gerçekleşmesi isteniyor. Böylelikle İYİ Parti'nin de, ne tavanı ne de tabanı Cumhur İttifakı'na kaymayacak olsa da, Millet İttifak'ından kopacağı hesaplanıyor.

Onun içindir ki bir süredir İYİ Parti üzerinde de oyunlar izliyoruz. Zira, milliyetçi-Atatürkçü bir tabana ve söylemlere sahip İYİ Parti'nin Millet İttifakı'nda yer alması, CHP'nin HDP ile iş birliği yaptığı algısının tam anlamıyla tutmasını engelliyor.

İstenilen, Erdoğan'ın bir blok haline getirilen Cumhur İttifakı'nın lideri konumuna gelmesi, karşısında da CHP-HDP blokunun oturtulmasıdır. İşte CHP'de yaşanan hadisenin bu hedef ile ilişkisi olmasa bile, parti içi ayrışmalara ve Millet İttifakı'nın dizaynına imkân sağlayacağı açıktır.

CHP yönetimi, psikolojik üstünlüğün yeniden AKP'ye geçmemesi, HDP'ye muhtaç hale gelmemesi ve kendi sorunları ile uğraşırken baskın bir seçime uğramaması için, bu olayın CHP içerisindeki kısmını toplumu tatmin edici şekilde aydınlatması şarttır... 

Kaynak: Kılıçdaroğlu'na gelen uyarı! - Fatih Ergin