İzmir de Ulaşım

19 MAYIS

Osmanlı ülkeleri bütün bütüne parçalanmıştı.

18 Mayıs 2017 Perşembe 17:07
 Mustafa Kemal ve 18 askerle beraber 16 Mayıs 1919 tarihinde 
öğle üzeri İstanbul'dan Samsun'a doğru yola çıkar.
Bugün, 19 Mayıs 1919 gününe geri gitmek lazım,
Bugün, hatırlamak lazım,
Ne kadar üzülsek de, ne kadar bugün yaşananlardan dolayı isyan etsek de,
Bugün, Ata
mızın hangi şartlarda bu Millet için yola çıktığını bilmek lazım…
Yıl 1919;
“Osmanlı ülkeleri bütün bütüne parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türkün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son sorun, bunun da paylaşılmasını sağlamak için uğraşılmaktan başka bir şey değildi. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunların hepsi anlamını yitirmiş birtakım anlamsız sözlerdi. Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ve ne gibi yardım istemek düşünülüyordu? Öyleyse sağlam ve gerçek karar ne olabilirdi?Baylar, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.” Nutuk’tan alıntı
16 Mayıs 1919 Ve Samsun'a hareket
15 Mayıs 1919, O’nu Samsun'a götürecek olan Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı Bey'i makamına çağırır yolculuk hakkında bilgi alır ve ertesi gün öğle üzeri hareket edeceklerini bildirir.
Yolculuk günü vapur, Sirkeci Garı açıklarında İngilizler tarafından aramaya ve kontrole tabi tutulur ve Mustafa Kemal, Beşiktaş İskelesi'nden motor ile Kız Kulesi açıklarında vapura biner. Vapur hareket etmeden önce Rauf Bey Mustafa Kemal'e "yola çıkmayın, işgal kuvvetlerine mensup bir torpido tarafından takip edileceksiniz ve vapur
batırılacak" der fakat O, yolculuğun plânlandığı gibi süreceğini söyler.
Vapur Mustafa Kemal ve 18 askerle beraber 16 Mayıs 1919 tarihinde
öğle üzeri İstanbul'dan Samsun'a doğru yola çıkar. Rauf Bey'in
belirttiği İngiliz gemisi, Bandırma Vapuru'nu izlemeye başlar ancak
Karadeniz'e açıldıktan sonra fırtınalı havada izlerini kaybettirir.
Mustafa Kemal, İsmail Hakkı Bey'e karaya yakın bir rota izlemesini ve
düşman saldırısı halinde gemiyi en yakın sahile oturtmasını emreder.
Sert havada, dalgalı bir denizde yol alan gemi 17 Mayıs günü gece saat 23.00 civarında İnebolu Limanı'na girer,
18 Mayıs 1919 tarihinde öğle üzeri 12.00'de de Sinop Limanı'na yanaşır. Üsteğmen Hikmet Bey
sandal ile kıyıya çıkar ve yolda olduklarını Samsun Tümen Komutanlığı'na telgraf ile bildirir.
Bandırma Vapuru, bu telgraftan bir gün sonra da 19 Mayıs 1919'da Samsun'a varır.
19 Mayıs 1919
Ülkede umutların tükenmeye başladığı anda O; “Türk Milleti için bağımlı yaşamaktansa ölmek
daha iyidir” diyerek Samsun’a çıkar ve bağımsızlık mücadelesine başlar.
Bu milletin esaret altında kalamayacağını, kutsal vatan toprağımızın işgal edilemeyeceğini yedi düvele haykırır.
Türkiye Cumhuriyetine giden yolun başlangıcı olan 19 Mayıs Türk tarihinin dönüm noktasıdır.
Yok  edilmek istenen bir ulus 19 Mayıs 1919 günü yeniden var olmuştur. İşte bu yüzdendir ki
Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra Sevgili Atamız 19 Mayıs gününü doğum günü olarak kabul etmiştir.
19 Mayıs 1938 yılından beri Milli Bayram olarak kutlanmıştır. Ancak Sevgili Atamız
“doğum günüm” dediği bu kutlamalara sadece bir kez katılabilmiştir.
Ben, 1919 yılı Mayıs ayı içinde Samsun’a çıktığım gün, elimde maddi hiçbir güç yoktu. Yalnız büyük Türk 
Ulusunun Soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir güç vardı. İşte ben bu 
Ulusal güce, bu Türk Ulusuna güvenerek başladım. Ben Türk ufuklarından bir gün mutlaka bir güneş 
doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına o kadar emindim ki bunu adeta gözlerimle 
görüyordum.”
Diyen Sevgili Atamız için, 94 yıl sonra bugün O’nun inandığı Türk Ulusunun soyluluğundan
doğan yüksek manevi güç nerede? Biz kaç kişi kaldık? Her karış toprağında kanla sulanmış
kırmızı gelincikler açan bu vatanı kimlere emanet ettik? Yeniden var oluş günümüz olan bugün,
Cumhuriyetin yavaş yavaş yok edilişinin günü olmuştur!
Tüm engelleri aşarak yine meydanlara ellerimizde al bayraklarla koşacağız, yeni yönetmeliği
kim umursayacak ki! Yine yüreğimizin sesini haykıracağız, militarizmden bahsedenleri kim
dinleyecek ki! Atamızın yaş gününü ona yakışır şekilde yine kutlayacağız, emanetine sahip
çıkacağımız yeminleri ederek.

Ayten Demir Güneş
Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 6205 kez okundu
Yükleniyor...