KALİTESİZLİĞİN SİYASAL MALİYETİ

   Kalitesizlik  maliyetini açıklamadan önce “Kalite” konusuna kısaca değinmekte yarar var. Kalite, değişken bir kavramdır. Kaliteli olma yolculuğu sonsuzdur. Hep mükemmeli aramaya devam edilir. Mesela, bir hizmetin kalitesi 10 yıl önce mükemmel iken, bugün kaliteli olmayabilir. Ya da sıfır hata çalışan, kaliteyi üst düzeyde uygulayan bir iş süreci, gelişmeler kapsamında, çağın gerisinde kalabilir. O yüzden kalite süreçleri dinamiktir. Bu yüzden kalite süreci uzun bir yolculuktur. Sıfır hata noktasına ulaşmak için, sürekli gelişim mantığıyla hareket edilmeli, strateji buna göre şekillenmelidir. Siyasal faaliyetlerdeki sıfır hata ise ülke çıkarına doğru politikalar üretmek, üretileni desteklemek  yada geliştirerek yön vermekle olur.

   Kalite bir maliyettir. Çünkü, kalitenin artması için işletmeler önemli bütçeler ayırırlar. Bu şekilde kaliteyi önemseyerek, gerek insan kaynağını ve gerekse süreçleri (yazılım, donanım, etkinlik, verimlilik vs) mükemmelleştirmeye çalışırlar. Siyasal ortamdaki maliyet ise, kaybedilen bir oy, kazanılamamış bir oy , bir sandalye ve kaybedilmiş toplam oy stoku ve iktidardır. Siyasal hayatta maliyet, politika üretebilen insan kaynağının farkında olmak, değer vermek ve süreçler içinde zenginleşmesini sağlamakla ölçülür.

   Peki hiç düşündünüz mü? Ürünün, ya da süreçlerin kalitesiz olmasının maliyeti nedir? Aslında bu sorunun yanıtı o kadar kolay değil. Çünkü, işletmeler, yöneticiler, sermayedarlar, kaliteye harcadıkları kaynakların bütçelerini yakından takip ederler, ancak kalitesizliğin maliyetini, işletmeye kaça mal olduğunu çoğu kez düşünmezler, ölçmezler, ölçemezler. Aslında,  maliyetleri yükselten; kaliteye harcanan para değil, kalitesizliğin ortaya çıkardığı maliyettir. Siyasal kalitesizliğin maliyeti kaybedilen her oy ile tüm partinin ödemesi gereken bedel ve hem genelde hem de yerelde iktidar kaybıdır. 

   Kalitesizlik, beklenti, istek ve ihtiyaçları karşılamayan özelliklere sahip olmak anlamında kullanılır. Ürün veya hizmet, müşteri beklentilerine uygunsa kaliteli, değilse kalitesiz olarak tanımlanabilir. O halde işletmeler, müşteri beklentilerine uygun, hatta müşteri beklentilerini aşan ürün veya hizmet geliştirmelidir. Müşteriler bekledikleri ürün veya hizmet kalitesine ulaşamazlarsa, ürün veya hizmeti satın almaktan kolaylıkla vaz geçebilirler. İşletmeler çoğu kez bunun farkında bile olmazlar ama bu durum işletmeye inanılmaz maliyetler getirir. Çünkü yeni bir müşteri bulmanın maliyeti, mevcut müşteriyi tutmaya göre dört kat daha pahalıdır.Yeni oydaş bulmanın maliyeti çok yüksektir. Eski oydaşların elde tutulması için hizmet ve politika üretiminin kalitesi ve verimi insan mutululuğu ile doğru orantılıdır. Oydaşların, partidaşların beklentileri sadece doğru politika kırıntıları ile mutlu olmaktır. Çok fazla şey beklemezler. Yerel yönetimlerden bekledikleride yolların kısa sürede yapılması, çöplerinin düzenli toplanması, pazarlarda sağlıklı sebze bulunması, temiz sularının kesintisiz akması, kanalizasyon patlaklarının eş zamanlı tamir edilmesi, yaya kaldırımlarının da işgal edilmeden çağdaş yaşam unsurlarının görülmesidir. 

   Yapılan bir araştırmaya göre, kalitesizlik maliyetinin işletmelere olan maliyet, satışların/cironun % 25’i kadardır. Bu çok önemli ve yüksek bir orandır. O halde bu maliyetleri ölçmek ve iyileştirmek çok önemlidir. Çünkü bilindiği üzere ölçmeden, yönetemeyiz.  İzmir Karşıya da yapılan 2009 seçimleri ve 2011 seçimlerindeki oy kaymalarını inceleyerek özellikle DSP oyları ve yeni oyların CHP ye gerektiği kadar yönelmemesinin Karşıyaka ilçedeki hizmetlerin ve politika üretiminin kalitesizliğinden kaynaklandığını düşünmekteyiz.

   Görünmeyen kalitesizlik maliyetleri; itibar – güven – imaj kaybı, oydaş memnuniyetsizliği, oy kaybı vs. şeklinde açıklanabilir. Bunların ölçülmesi de oldukça zordur. Ölçülmediği için de genellikle partiler tarafından göz ardı edilir. Bir araştırmaya göre, görünmeyen kalitesizlik maliyetleri, görünenlerin dört katı kadardır.   

   Aşağıdaki tablodaki uyarıyı,  muhatabı olan, bugün dahil, son 12 yıldır bu şehirde ve ilçemizde milletvekilliği, belediye başkanlığı, belediye ve il genel meclis üyeliği, il ve ilçe yöneticiliği yapanların iyi okuması gerekir. Özetle, kalitesizlik maliyeti, kalite maliyetinden daima kat kat fazladır. Tercih sizindir. Kaliteye-kalitenin artmasına, CHP içinde çalışmaya devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Ancak kalitesizliğin maliyetinin acı olacağını şimdiden uyarıyoruz. 

	2009 MAHALLİ SEÇİMLER
	SANDIK SAYISI	TOPLAM SEÇMEN	KULLANILAN OY	GEÇERLİ OYLAR	CHP	DSP	AKP	MHP	DİĞER
KARŞIYAKA 1. BÖLGE	382	117.194	97.341	95.855	70.787	7.890	10.900	4.104	2.174
KARŞIYAKA 2.  BÖLGE	384	117.855	98.409	95.745	52.140	9.960	21.609	8.040	3.996
	766	235.049	195.750	191.600	122.927	17.850	32.509	12.144	6.170
					0,64	0,09	0,17	0,06	0,03
	KULLANILMAYAN OY		39.299	0,17
	2011 MİLLETVEKİLİ SEÇİMLER
	SANDIK SAYISI	TOPLAM SEÇMEN	KULLANILAN OY	GEÇERLİ OYLAR	CHP	DSP	AKP	MHP	DİĞER
KARŞIYAKA 1. BÖLGE	415	119.187	104.460	102.931	73.303	202	14.806	8.536	6.084
KARŞIYAKA 2.  BÖLGE	449	129.916	114.590	112.109	61.318	327	30.958	11.866	7.640
	864	249.103	219.050	215.040	134.621	529	45.764	20.402	13.724
					0,63	0,00	0,21	0,09	0,06
	KULLANILMAYAN OY		30.053	0,12