İzmir de Ulaşım

BAŞBAKAN'A BU SORUYU KİM SORACAK PEKİ

Sayın Başbakan Kılıçtaroğlu'nu eleştirirken büyük bir tuzağa düşüyor ama bunu gören kimse yok.Kılıçtaroğlu'nu SSK nın başında bürokratken SSK' nın konumu ile eleştirip olumsuzlukların kaynağı olarak Onu gösteriyor.

03 Mayıs 2011 Salı 02:21
 Buna olumlu yaklaşalım ve diyelimki o günlerdeki tüm olumsuzlukların nedeni SSK nın başındaki bürokratsa...Peki bu gün övgü ile bahsettiğiniz SGK nın başında ki genel müdürün durumu ne oluyor?
Bu başarılar demekki sizin değil O Genel Müdüründür.
Bu mantıkla sorar, sorunların sorumlusu o günkü Genel Müdürü gösterirseniz, bu günkü başarılı gördüğünüz bu konunun tüm puanları ve beceriside sizin değil, AKP hükümetinin değil, sizlere rağmen şu andaki Genel Müdürün olmazmı?
Haydi bunu bir gazeteci sorsun bakalım?
Soranlar bir bir işlerinden oldular.
Sessiz sedasız Tufan Türenç'ler, Cüneyt Ülsever'ler Hürriyet'ten kovuldular.
Kim kaldı medyada muhalif kimliğini sergileyecek gazeteci?
Bir elin parmaklarını geçmiyor sayıları.
Bu nasıl bir dönemdir yaşadığımız?

Başbakan' tek adamlıkla suçluyorlar, Kılıçtaroğlu'nu Gandi ye benzerliği ile övüyorlar.
Başbakan'ı "One Mute" ile anıyorlar, Kılıçtaroğlu'nu yolsuzluklarla savaşından söz ediyorlar.
Başbakan'ın trendi düşüşte, Kılıçtaroğlu'nun yükselişte.
Bu halk bunu değerlendirmeyecekmi ?

Oysa hiç kimse geçmişte yaşananları yeterli görmüyor.
Ki kaldıki bu ülke 60 yıldır Erdoğanlar tarafından yönetiliyor.
Bu ülkede sol ne zaman tek başına iktidar olmuşki ?
Sol Sayın Başbak'ın o zamanlar övgüler dizdiği 12 Eylül Paşaları tarafından silindir gibi ezilip yok ediliyordu.
BU ülke her dönem sağcılar tarafından yönetilmiş ve ne kadar aksaklık, ihmal, kayırma, halkı ezen yasalar varsa hepsini altında Sayın Erdoğan ve onun koca koca resimlerini arkasına astığı liderlerin imzaları vardır.
Bunu biz yaşayanlar bilmiyormuyuz sanıyor?

Bakın bir dönemin yasama yetkisi olmayan sadece elinde uyması gereken yasaları olanca dürüstlüğü ile uygulamış bir bürokrata nasıl yükleniyor nasıl salvolar atıyor;

"O zamanlarda ben de bir sigortalıydım. Sabahın erken saatlerinde hastaneye giderdik, muayene olmak için elimize numara verirlerdi, bazen sıra
gelene kadar gün doğardı, ertesi gün devam. Sıra gelirse doktor efendi derdi ki: ’Muayenehaneme gel.’ Bunları yaşadık mı? Muayenehaneye giderdik. Muayenehanenin
tabii bir bedeli var. Para almadan bu iş olmuyor. Eğer ameliyat gerekiyorsa, ameliyat yine SSK’nın hastanesinde yapılıyor. Bunları yaşadık mı? İlaç için
reçeteyi uzatıyorsun, ilacın yarısı var, yarısı yok. Olmayanı nereden alıyorsun? Serbest eczaneden. Kim var genel müdür olarak? Sayın Kılıçdaroğlu. Sayın
Kılıçdaroğlu, senin SSK Genel Müdürlüğünü biliyoruz. Ama artık sizin zihniyetinizden bu ülke kurtuldu. Şu anda hastanelerimiz ortada. Benim vatandaşım
artık kuyruklarda inim inim inlemiyor. Eczanelerin hepsi halkın emrinde. İstediği eczaneden gidip ilacını alıyor. Eğer orada ilaç yoksa eczacı hemen depoya telefon
açıyor ve ilaç geliyor."

Şimdi insan elini vicdanına koyup şu soruyu Sayın Başbakan'a sormayalımı;

Sayın Başbakan bir bürokratın bu dediklerinizi tümden değiştirecek yetkisi varmıdır.?
Varsa o zaman, şu anda övgü ile söz ettiğiniz uygulamalar sizin değil, SGK Genel Müdürü Bürokratınmıdır?

Haydi cevap ver bakalım...

Kim soracak bu soruyu?



Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...