İzmir de Ulaşım

AKPARTİ'NİN YANDAŞLARA KIYAĞI

Bilinmektedir ki Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, uzun bir süreden bu yana, aslında Soma faciasında hayatını kaybeden emekçilerimiz için düzenleneceği belirtilen ve fakat Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından “yandaşlara kıyağı” da içeren birçok düzenlemenin eklendiği 1/931 esas numaralı Kanun Tasarısını görüşmekteyiz.

09 Temmuz 2014 Çarşamba 12:22
AKPARTİ'NİN YANDAŞLARA KIYAĞI

CHP
 İzmir Milletvekili Musa Çam'ın Torba yasa diye tabir edilen ve herşeyin içine katılan torbaya AKParti yandaşlarına yapılacak kıyaklar ile ilgili verdiği soru önergesinde şunlar yeralmaktadır;
Bilinmektedir ki Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, uzun bir süreden bu yana, aslında Soma faciasında hayatını kaybeden emekçilerimiz için düzenleneceği belirtilen ve fakat Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından “yandaşlara kıyağı” da içeren birçok düzenlemenin eklendiği 1/931 esas numaralı Kanun Tasarısını görüşmekteyiz. 
 
Bu çerçevede son anda AKP Grubu tarafından getirilen, 6831 Sayılı Kanuna eklenecek olan önerge dikkat çekicidir. İktidar partisi torba kanunu tasarılarıyla, rantı öne çıkaran ve devletin hukuk düzeni stabilitesini temelden sarsan yasal düzenlemelerine devam etmektedir. Bu bağlamda, 6831 sayılı Orman Kanununa eklenmek istenen EK MADDE:14 bunun yeni bir örneğidir. 
 
Teklif edilen maddede “EK MADDE 14- Orman veya orman rejimine tabi alanların; mesire yeri, şehir ormanı, millipark, tabiat parkı, tabiat anıtı, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ve avlak olarak ayrılan kısımlarda, orman koruma ve yangınla mücadele için yapılacak yapı ve tesisler ile idarenin ve ziyaretçilerin zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak olan taban alanı 250 metrekareyi ve kat adedi bir bodrum kat ve çatı arası hariç 2’yi geçmeyen yapılar Uzun Devreli Gelişme Planlarına veya Gelişme ve Yönetim Planlarına göre yapılır. Bu alanlar için imar planı şartı aranmaz….” özellikleri nedeniyle, 6831 sayılı Orman Kanunu, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 2873 sayılı Milli Parklar Kanunlarına dayanarak, ulusal ve uluslararası ekolojik, biyolojik, sosyal, kültürel, yaban hayatı vb. kriterlere sahip olduğu için özel koruma statüsü verilen alanlar ranta açılmakta ve korunan alanlar statüleri delinmektedir. Böylece bugüne kadar bu alanlarda hukuk dışı fiili durum yaratılarak yapılan yapılara ve hukuk dışı imar planlarının iptali için Orman Mühendisleri Odasınca açılan iptal davalarına hukuki dayanak sağlanmak istenmektedir.
 
Şöyle ki; 
1- İstanbul Parkormanı tabiat parkında,  onlarca lüks villanın yapılmasına yönelik olarak gizlice imar planı yapılmış ve süreç askıya alınmadan kabul edilmiştir. Bu çerçevede hukuksuz olarak yapılan imar planına kılıf hazırlamak için tasarıya hüküm eklenmiştir. 
2- Yine hukuka aykırı olarak, alevi vatandaşlarımız için kutsal yer olan İstanbul Tuzla Hacet Deresi Tabiat Parkında, yapılan onlarca lüks villanın yürürlüğün durdurulması ve iptali için Orman Mühendisleri Odasınca açılan davanın önünü kesmek için hüküm eklenmiştir. 
3- Orman ve Su İşleri Bakanlığınca hazırlanıp 18.03.2014 tarih ve 28945 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Parklar Yönetmeliğinde, 2873 sayılı Milli Parklar Kanununa aykırı olarak, uzun devreli gelişim planlarını by-pas ederek, milli park alanlarında plan dışı tesis yapımına imkan sağlayan ve Orman Mühendisleri Odasınca Danıştay’da iptal davası açılan düzenlemeye yasal kılıf hazırlamak için hüküm eklenmiştir. 
 
Öylesine gizli bir düzenleme yapılıyor ki; sanki orman yönetimi, orman korunması ve orman yangınları ile mücadele için ormanlarda 6831 sayılı Kanuna göre tesis yapılamıyormuş görüntüsü altında, orman mevzuatına göre hiçbir engel bulunmayan yapıların gölgesinde korunan alanlarda taban alanı 250 metrekare olan ve fiilen çatı arası ve bodrum dahil 4 kat olan yapılara imarsız izin verilebileceği düzenlenmektedir. Esasen Hacet Deresi Tabiat Parkında usulsüz olarak yapılan yapılar ile Parkormanda mevzuata aykırı yapılan imar planına zemin hazırlanmaktadır.  
 
Bu düzenleme aynı zamanda sayın başbakan ve yakınlarının İzmir Urla ilçesi Zeytineli mahallesinde ruhsatsız ve imara aykırı olarak yaptırmış olduğu villaları da aklamaya ve kurtarmaya yönelik bir düzenleme olacaktır.
 
Sayın Orman ve Su İşleri Bakanı, geçmişte orman alanlarına hafriyat dökümünün belediyelere verilmesinde olduğu gibi Orman Kanunu’nun 16 ıncı ve 17 inci maddelerinde yaptığı bu ve benzeri düzenlemelerde ustadır.  Ayrıca, ormanları ve meslektaşlarını hukuk zeminde korunmayı kendilerine düstur edinen Orman Mühendisleri Yönetimi ve temsilcileri üzerinde baskı kurmak için Odaların Anayasaya aykırı denetiminde öncülüğü çekmekte, Oda seçimlerine müdahale etmekte ve en son olarak da iki gün önce yayımlanan Resmi Gazete’deki yönetmelik değişikliği ile de Orman Genel Müdürlüğüne ilk defa alınacak mühendislerde sözlü sınav şartını getirerek, 2002 yılında tarihin çöplüğüne gömülen torpille mühendis alımını geri getirmekte de ustadır. 
 
Bu oldubittileri kabul etmek büyük bir vebal ve orman ekosistemi aleyhine yapılan ihanetten başka bir şey değildir. Konun önemi nedeniyle bu hususları dikkatinize sunmak isterim.
 
 
Musa ÇAM
CHP İzmir Milletvekili

ÖNERGE





 

Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...