AKP SEÇİM BİLDİRGESİ VE SAĞCI YALANLAR

 Sağcıların, yalanla beraber yaşamayı tercih etmeleri parayı kontrol etmelerinden gelmeli.Para artı değer yaratmada kırk takla atar ama başım dönmedi diyecek kadar manevracı ve maceracıdır.
Dünyayı yok ettiğini bile bile kararlarını yalanla sarıp sarmalayıp din in kuyruğuna sıkıca sarılıp yaşamını devam ettirir.
Ülkemizde sağ tam anlamı ile iktidar sarhoşu ve abonesidir.
70 yıldır ülkeyi yönettiği halde hala ağzından solun ülkeye yaptığı kötülüklerden başka bir şey düşmez.
Ne yapmış sol diye lanse ettiği parti (CHP) bu ülkeye?
Batmış yok olmuş bir imparatorluğun paylaşımına oturmuş dönemin güçlü silahları ve ordularının sahibi devletlere "DUR" demiş ve tüm dağılmış bir "kullar" topluluğundan, ulus olma erdemine sahip, dünya milletleri ile eşit statüleri yakalamış onurlu bir ulus olmuştur.
Bunun neresi kime kötü geliyor?
Padişahlık yönetiminden beslenen tüm beslemelere terstir bu olay.
Halkının özgürlüğüne sevdası olmayanların yıllardır besledikleri kin ve nefret bu sağcılık söylemlerinde din motifini fazlası ile kullanan din bezirganlarından daha fazla duyarız.
Örneğin sağcılığın önemli ismi Demirel'den özelliklede son dönemlerinde daha demokratik ve daha ulusalcı tavırlar gözlemleniyor.
Onun bir nevi sözcüsü olan Hüsamettin Cindoruk Cumhuriyet ve demokrasi kalelerinin kökten gittiğini görmüş olmalıki CHP yi bile aşarak Tam Bağımsızlıkçı Ulusal Güç Birliği ni destekliyor duruşunu sergiliyor.
Belkide bir nevi günah çıkarma durumudur bu.
Ama geç kalınmış bir duruş olmaması için herhalde sayın Demirel çok dua ediyordur.

Şimdi 70 yılın yönetiminde yer almış sağcılık bu ülke hangi durumdaysa mimarı kendileridir.
Fakat nedense hala solu solculuğu suçlamak ve yalanları biri biri ardına sıralamaktan geri duramıyor.
Bu yalancılık ve halkı aldatmak sağcılığın genlerinde vardır.
AKP li politikacılar yalancılıkta kendinden öncekileri çoook çok gerilerde bıraktılar.
Ülkedeki tüm verileri ters yüz etmekte hiç sakınca görmeyecek kadar pişkinlik sergiliyorlar.
Her türlü eşit olunması gereken sınav, ihale, atama gibi uygulamalara hile katıp adam kayırmacılık ayyuka çıktığı halde bunları yaşayan halk yokmuş gibi insanların gözlerinin içine baka baka yalanlarını empoze etmeye devam ediyorlar.
Halkın ne yazıkki büyük bir kısmıda hala meydanlarda dağıtılan yardım paketlerini alabilmek için akın akın meydanlara gidiyorlar.
Bir parça yardım için ayaklar altına alınan insanlık onurunu hiçe sayarak hemde.
Bu kuşkusuz iktidarın yarattığı bir geri bıraktırma politikasının meyvesidir.
Yaşadıklarını algılayamama sorunu yaşayan kitleler 1 haftalık kumanyaya 4 yılını satıyor farkında değil.Algı sorunu yaşıyor.Bire bir konuştuğunda kime oy verdiğini saklayan geri bıraktırılmış topluluklar, bir araya gelince kitle psikolojisinin en geri biçimini sergilediklerini görüyoruz.
"Padişahım Çok Yaşa" durumu bu.
Padişah ın geçtiği yoldan işi bitip, eve dönüş yolunda ise ahlamalar vahlamalar başlıyor.
Dilenciliğinin elinden aldığı insanlık onurundan habersizce, geceden sonra ertesi günün karanlık düşsüzlüklerine yelken açıyor.
İşte sağcı yalanların yarattığı toplum bu durumda.
Sayın Başbakan hala "Çılgın Proje" pompalamaya devam ediyor.
Oysa en çılgın projelerini hep uyguluyor.
Cumhuriyeti parçalamak yok etmek.
Bunuda adım adım gerçekleştirmiş durumda.
Hala insanlar Atatürk Cumhuriyetinde yaşadığını sanıyor.
Tarikatların Cemaatların fink attığı her yeri darmadağın yapıp, arsızca toplumu geriye dönüşü zor yollara sevk ettikleri bir sistem Atatürk Cumhuriyeti olabilirmi?