İzmir de Ulaşım

ROİSDER,“LOZAN ANTLAŞMASI IŞIĞINDA TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİ” ADLI SÖYLEŞİ DÜZENLEDİ

Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (ROİSDER), Türk Kadınlar Birliği Karşıyaka Şubesi, Türkiye Yardım Sevenler Derneği Karşıyaka Şubesi ‘nin katılımıyla 23 Temmuz 2025 tarihinde Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezi’nde “Lozan Antlaşması Işığında Türk-Yunan İlişkileri” adlı söyleşi düzenlemiş. Modreatörlüğünü Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı’nın yaptığı programda, konuşmacı olarak Prof.Dr.Temuçin Faik Ertan katılmıştır. Söyleşiye çok sayıda Karşıyakalı katıldı.

27 Temmuz 2025 Pazar 18:33



 
Söyleşinin açış konuşmasını yapan ROİSDER Başkanı  Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı: Lozan Barış Antlaşması’nın Türk-Yunan İlişkileri açısından bir özelliği de,  Yunanistan’ın Anadolu’da Megal-i İdea hedefi iflasının tescilidir. Bu antlaşmanın 45. maddesiyle de Yunanistan’da yaşamakta olan Müslüman Türklerin, kültürel kimliklerinin korunması ve geliştirilmesini sağlanmıştır. Bununla birlikte Yunanistan bu maddeyi uygulamaktan uzak bir uygulama içindedir. Bu kapsamda Yunanistan’ın Rodos ve İstanköy adalarında yaşamakta olan Türklerin kültürel sorunları, Batı Trakya Türklerinden daha vahimdir.” tespitlerini yapmıştır.

Lozan AntlaşmasıIşığında Türk-Yunan İlişkileri” adlı söyleşide Prof.Dr.Temuçin Faik Ertan kısaca şunları söylemiştir:  “Lozan Antlaşması’yla, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü sınırları büyük ölçüde çizilmiş ve güvence altına alınmıştır.

Bu antlaşma Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra emperyalizmin dayatmasıyla, Türkleri ve Türkiye’yi Anadolu’nun ortalarında dar bir alana sıkıştıran ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından onaylanan Sevr Antlaşması’nın karşıtıdır. Antlaşmanın mimarları, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’dür.

Lozan Barış Antlaşması’nı,  Kurtuluş Savaşı’ndan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bağımsız olarak ele almak olanaklı değildir. Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti resmi olarak İtilaf Devletleri tarafından tanınmıştır. Sevr Antlaşması feshedilmiştir.Kapitülasyonlar tamamen kaldırılmıştır.Rum ve Ermeni iddiaları sonlandırılmıştır.

Lozan Barış Antlaşması’nın Türk-Yunan İlişkileri ortaya çıkardığı siyasi metinlerden biri de ‘Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokolu'dur. Ahali mübadelesi konusu,  Lozan’da uzlaşmayla sonuçlanan ilk sorundur.  Bu sözleşme bir zorunluluk idi. Özellikle Rum nüfusunun İzmir’e çıkan Yunan askerlerine katılımı yanında yıllarca birlikte yaşadıkları Müslüman Türkler karşı gösterdikleri düşmanca davranışlarında dolayı Anadolu’da kalmaları söz konusu değildi. Bukapsamda gerçekleştirilen mübadele ile yaklaşık olarak 450.000 Müslüman Türk ile 1.500.000 Hıristiyan Rum yaşadıkları yerleri terk etmişlerdir.

Prof.Dr.Temuçin Faik Ertan,Lozan Barış Antlaşması konusunda kimilerince art niyetli olarak öne çıkarılan ikiyanıltıcı iddiaya da işaret etmiştir.

Ertan: “Bunlardan birisi Lozan Antlaşması’nın gizli maddelerine göre Türkiye’nin bor, doğal gaz vb. yeraltı kaynaklarını kullanamadığı, hatta antlaşma içinde üstü kapalı kimimaddelerin ilk günden beri Türkiye’nin egemenlik haklarını devreden nitelikte olduğu öne sürülüyor. Bu iddia hiçbir şekilde tarihi gerçeklere dayanmıyor. Lozan Antlaşması’nın tam metni açık bir şekilde Türk Tarih Kurumu’nun internet sitesinde  görülebilir.  Türkçe tam metinle yetinmeyen ve antlaşmayı merak edenler, antlaşmanın özgündili olan Fransızca haline de Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinden ulaşabilirler. Antlaşma içinde herhangi bir şekilde zaman kısıtı olduğuna dair bir bilgiye rastlamak olasıdeğil.Ayrıca Lozan’daki görüşmeler de açık diplomasidir. Zaman zaman resmi oturumların dışında özel görüşmeler yapılmışsa da bunlar gizli bir protokole dökülmemiştir.

Bir diğeri de Onikiada konusudur. Gerçek şudur. Osmanlı Devleti-İtalya Devleti arasında 18 Ekim 1912 tarihinde Trablusgarp Savaşı'nın ardından imzalanan İsviçre’deki Lozan kentinin Ouchy(Uşi)  semtinde imzalanan ve “Uşi Antlaşması ile Onİkiada İtalya'ya verilmişti. Bölge özel bir statüye konulacak, karşılığında İtalyanlar da işgal ettikleri Onikiada’yı geri verecekti.

Kimileri, Atatürk ve İsmet İnönü’yü ve de Cumhuriyeti gözden düşürmek amacı ile ayrı tarihlerde ve ayrı konularda yapılan ve birisi 1912’de Lozan'ın bir semti olan Uşi'de, diğeri 1923’te Lozan'da imzalanan iki farklı antlaşmayı aynı antlaşma diye iddia ediyor.

Bu şekilde Osmanlı Devleti’nin günahını Türkiye Cumhuriyeti’nin üstüne yıkmaya çalışarak bir yandan birilerine hizmet ediyor, bir yandan yanlış bilgilerle insanlarımızı kandırmaya çalışıyorlar.

Lozan Barış Antlaşması ile adalar İtalya’ya bırakılmıştı, Yunanistan’a değil.

Buna bağlı olarak İkinci Dünya Savaşı ve sonrası süreci sırasında “Onikida Türkiye tarafından geri alınabilir miydi?” konusunda İnönü’ye eleştiriler yöneltiliyor. Adaların Türkiye’ye önerildiği, ya da bu konuda Türkiye lehine fırsatlar doğduğu, ancak İsmet İnönü’nün buna karşılık “çekingen” davrandığı iddiaları vardır.Bu eleştirilerin bir kısmı kötü niyetlidir.

 Burada şu söylenebilir: Adaları geri almak düşüncesi, gerek Lozan’da, gerekse İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında dönemlerin koşulları ve konjonktürü içinde gerçekçi değildi. Bir hayal idi. Hayal ile ülke yönetilemezdi. Özellikle uluslararası ilişkilerde hayallerden kopamayan yöneticiler ülkelerini zor durumlara sürüklerlerdi. Buna karşılık İsmet İnönü ise , engin deneyimi ile İkinci Dünya Savaşı’na ülkesini sokmayarak doğru olanı yapmıştır.“demiştir.

Prof. Dr. Ertan konuşmasında; Lozan Barış Antlaşması’nın 59. Maddesinde de atıfta bulunarak Yunanistan’ın maddi olarak bir tamirat bedeli ödemediğini, buna karşılık söz konusu maddeyle Anadolu’yu işgal ettiği yıllarda savaş suçu işlediğini kabul ettiğini de dile getirmiştir.



Söyleşinin sonunda günün anısına, Prof.Ertan’a Rodos,İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği(ROİSDER),Türk Kadınlar Birliği Karşıyaka Şubesi,Türkiye Yardım Sevenler Derneği  Karşıyaka Şubesi ve Karşıyaka Belediyesi tarafından  plaketler verilmiştir. Ayrıca Prof.Ertan’a
editörlüğünü, Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Doç. Dr. Cihan Özgün, Doç. Dr. Nilüfer Erdem’in yapmış olduğu “YUNAN ALGISINDA TÜRK İMGESİ (Kökenleri ve Dostluk İçin Kültürel Çıkış Yolları)” kitabı da sunulmuştur. 






























Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...