KARŞIYAKA'DA ‘HUKUK VE DEMOKRASİ’ KONUŞULDU

Karşıyaka Belediyesi, geleneksel hale getirdiği “Ayın Konuğu” etkinliklerinde, bu kez CHP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Bülent Tezcan ve tecrübeli hukuk adamı Turgut Kazan’ı ağırladı. Hukuk, Demokrasi ve Türkiye başlıklı söyleşide, 15 Temmuz sonrası yaşanan gelişmeler ve daha fazla demokrasi için yapılması gerekenler tartışıldı.

23 Ekim 2016 Pazar 18:55

KARŞIYAKA'DA ‘HUKUK VE DEMOKRASİ’ KONUŞULDU

BÜLENT TEZCAN VE TURGUT KAZAN'A BÜYÜK İLGİ

Karşıyaka Belediyesi, geleneksel hale getirdiği “Ayın Konuğu” etkinliklerinde, bu kez CHP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Bülent Tezcan ve tecrübeli hukuk adamı Turgut Kazan’ı ağırladı. Hukuk, Demokrasi ve Türkiye başlıklı söyleşide, 15 Temmuz sonrası yaşanan gelişmeler ve daha fazla demokrasi için yapılması gerekenler tartışıldı.

YÜZLERCE KARŞIYAKALI KATILDI

Atakent Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde gerçekleşen etkinlik yaklaşık iki saat sürdü. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hukuk politikalarında başı çeken ve Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Bülent Tezcan ile Avukat ve Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyesi Turgut Kazan, ‘Hukuk ve Demokrasi’ çizgisinde, ülkemizde yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. OHAL'de uygulanan yaptırımlar masaya yatırıldı. CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven ve Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım’ın da izlediği etkinliği yüzlerce Karşıyakalı takip etti.

“TOPLUMSAL MUHALEFETİ ÖRGÜTLEMELİYİZ”

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Avukat Bülent Tezcan "Türkiye'de, hukuk, demokrasi ve adalet kelimeleri ne yazık ki yan yana bile gelmiyor, işlerlik kazanmıyor. Hukuktan bahsetmemiz mümkün değil. İktidarlar, hukuku ve adaleti kendilerine göre şekillendiriyorlar. Bu da felaket senaryoları yaşamamıza neden oluyor. Bizim arzumuz; demokratik, laik Türkiye idealine yeniden kavuşmaktır. Bunun için sosyal ve toplumsal muhalefetin de tam anlamıyla uygulanması gerekir" dedi.

“ÖZGÜRLÜKLER SINIRLANDI”

Yarım asrı aşan meslek hayatıyla Türkiye'nin en tecrübeli Avukatlarından olan Turgut Kazan da hukuk, demokrasi ve adalet kavramlarının, siyasi iktidarlarca kendi lehlerine kullanıldığını savundu. Kazan "Hukuk kuralları uygulanmıyor, demokrasiden bahsedilemiyor. OHAL sürecinde düşünce özgürlüğü de ne yazık ki sınırlandırıldı. "Düşünüyorum, o halde yokum" mantığını zihinlere işlediler. Hukukun esamesi bile okunmaz oldu" diye konuştu.