İzmir de Ulaşım

Genel Sekreter Sındır, “Toplumda özgürleşme kadın – erkek eşitliğiyle sağlanır!”

Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 82. Yıldönümünde açıklamada bulunan CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, AKP iktidarının kadına bakış açısının kadın – erkek eşitsizliğini derinleştirdiği değerlendirmesinde bulundu.

05 Aralık 2016 Pazartesi 13:38
Genel Sekreter Sındır, “Toplumda özgürleşme kadın – erkek eşitliğiyle sağlanır!”



Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 82. Yıldönümünde açıklamada bulunan CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, AKP iktidarının kadına bakış açısının kadın – erkek eşitsizliğini derinleştirdiği değerlendirmesinde bulundu.



“KADIN – ERKEK EŞİTLİĞİNİN TEMEL KOŞUTU AKP İKTİDARININ SON BULMASIDIR!”

AKP iktidarının kadına bakış açısına bağlı olarak Türkiye’de kadının sosyal yaşamda, iş yaşamında, siyasette eşit haklarla var olabilmesine dair Cumhuriyet dönemi kazanımlarında kayıplar yaşandığını ifade eden Genel Sekreter Sındır, “bugün Türkiye’deki siyasal iktidarın kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olması gerekliliğine inandığını söylemek çok zor. Geçmişte AKP’de başbakanlık, bakanlık yapan bugün çeşitli görevlerde bulunanların kadınlarımızla ilgili söyledikleri şu sözler aklımızda; “Bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem”, “Kadına şiddet abartılıyor”, “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum”, “Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar”, “Medya olayları abartıyor. Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik”,  “Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek”, “Türk kadını evinin süsüdür”, “Kadının fıtratında erkeğe köle olmak var”. Böyle bir düşünce altyapısına sahip bir siyasal iktidardan kadın – erkek eşitliğine inanmasını ve kadın erkek eşitliğini sağlamasını bekleyemezsiniz. Toplumu özgürleştirmek istiyorsak öncelikle insan hakları ve demokrasi temelinde kadın – erkek eşitliğini sağlamalıyız. Bu eşitliğin sağlanabilmesinin temel koşutu da AKP iktidarına son verilmesidir” dedi.


“5 ARALIK EŞİTLİĞİN, DEMOKRASİNİN GÜNÜDÜR”

Anadolu'da Cumhuriyetle birlikte gerçekleştirilen aydınlanma devriminin en temel dayanak noktasının kadının özgürleşmesi ve erkek karşısında eşit haklara sahip olabilmesi olduğunu dile getiren Sındır, “Maalesef bugün geldiğimiz noktada iktidarda bulunanların kadına dair yaptıkları kürsülerden kadınlarımıza şükran ve minnet duygularını ifade etmekten öteye geçmiyor. Günümüzde artarak devam eden şiddete ve namus cinayetlerine maruz kalan kadınlar analarımız, kardeşlerimiz, kızlarımızdır. Türkiye’de bu şiddete dur diyecek, engelleyecek iradeyi AKP iktidarında görmek kesinlikle mümkün değil. Kadının erkekten farklı ve ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü toplumlarda ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda ilerlemeden söz etmek mümkün değildir. Özlemini duyduğumuz eşit, özgür ve aydınlık yarınlara kadınlarımızla birlikte Cumhuriyetimizin kurucu felsefesiyle ve ancak onun kurucu siyasal partisi olan Cumhuriyet Halk Partisiyle ulaşabiliriz. 5 Aralık 1934 yılında Türk kadınına verilen seçme seçilme hakkı, toplumumuzun özgürleşmesi ve çağdaş bir ülke olma yolunda atılan en önemli adım olmuştur. Bu bağlamda 5 Aralık eşitliğin, demokrasinin günüdür. Bu adımı taçlandıracak, kadın erkek eşitliğini, özgürlüğünü, hep birlikte sağlayacağız” dedi.


“MÜCADELE SORUMLULUĞU SADECE KADINLARIMIZA YÜKLENMEMELİ !”

Kadına seçme ve seçilme hakkının, Atatürk devrimlerinin en önemli adımlarından biri olduğunu belirten Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “kadınlarımız ulusal kurtuluş savaşında Nene Hatunlarıyla, Nezahat Onbaşılarıyla, Şerife Bacılarıyla ve daha niceleriyle dünyada örneği olmayan bir mücadele vermiştir. Cephede erkekler ile omuz omuza mücadele eden kadınlara verilen bu hak Cumhuriyetin sağlam temeller üzerine inşasını sağlamıştır. Kadınlar bu hakkı cephede kendileri kazanmıştır. Kurtuluş Savaşı sonrası kazanılan bağımsızlık ile Cumhuriyet Türkiye’si de bu hakkın gereğini yerine getirmiş, kadınlara seçme ve seçilme hakkını teslim etmiştir.  Ancak aradan geçen on yıllara rağmen kadınların siyasete katılımı, temsildeki konumları istenilen düzeyde değildir. 78 milyon nüfusumuzun yarısının kadınlarımızdan oluştuğu göz önüne alınırsa ülkemizde çok daha fazla sayıda kadın belediye başkanı, milletvekili ve muhtarlarımız olmalıdır. Bunun sağlanması konusunda da sorumluluk hepimizdedir.”




 
Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 1007 kez okundu
Yükleniyor...