İzmir de Ulaşım

CHP'DE KURULTAY ZAMANI

CHP'nin 'Demokrasi, Değişim ve Kardeşlik' Kurultayı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona gelmesiyle başladı.

16 Ocak 2016 Cumartesi 11:03
CHP'DE KURULTAY ZAMANI   



CHP'nin 'Demokrasi, Değişim ve Kardeşlik' Kurultayı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona gelmesiyle başladı.
CUMHURİYET Halk Partisi'nin (CHP) 35. Olağan Kongresi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara Arena Spor Salonu'na gelişiyle başladı. 

Kurultay'da şu anda söz almak isteyen delegeler'e,  5 dakika'lık konuşma süre verildi. Fikirlerini söylemek isteyen delegeler peş peşe konuşmalarını yapıyor. 

MUARREM İNCE AÇIKLAMA YAPTI

CNN TÜRK kanalının canlı yayınına katılan İnce özetle şunları ifade etti; Genel Başkanımız'dan bir aracı vasıtasıyla görüşme talebi geldi. Tabiki bende Genel Başkan'ın bu davetine gitmek durumundayım ve gittim. PM üyeliği teklif edildi ben PM üyeliğini kabul etmedim.

Seçim kazanmak için değil kurultay kazanmak için dizayn edilmiş bir ortamda al senin olsun dedim. Ne olacak kazansan ne olacak ben bugün yeni bir söz duymadım. dedi. İnce, Kılıçdaroğlu ile olan teklif iddiasına ilişkin olarak, Bana aracı olan kişi genel başkan seninle konuşmak istiyor dedi. Genel başkanın yanına gidincede sen çalışmak istediğini belirmişsin şu kişiye dedi.
Dur bir dakika o doğdur değil ben nezaket icabı geldim. Ben çalışmak istemiyorum. Ben başarısız bir organizasyonun parçası olmak istemiyorum. Teşekkür ederim dedim. 

Parti yönetimi halka kendini iyi anlatamadı yada seninle ilgili bir sıkıntı var dedi buna örnek olarakta sen Asgari ücreti 1.500 TL. yapacağım diyorsun halk inanmıyor AKP 1.300 TL. yapacağım diyor ona inanıyor. Halkın karşısında inandırıcılığını yitirmeyeceksin.



KEMAL KILIÇDAROĞLU KONUŞUYOR;
Üzerimize çöken paskıcı atmosferi azaltırız. Bizim görevimiz ülkemize özgürlük getirmek demokrasi getirmek.
hapisanelerinde gazetecilerin olmadığı, isterdikki çocuklar yatağa aç girmesin, isterdikki özgür bir ortamda yapmak istrerdik. Fakat oluşan atmosfer bunları engelliyor. ve karamsar havayı ortadan kaldırmak bizim görevimiz. Bölünmezsek ayrışmasak özgürlük isteyenler birlik olursa bu karanlıktan ülkeyi çıkarabiliriz.

ÜLKEDE CAN GÜVENLİĞİ YOK
Ülkede can güvenliği yok insanlar açlığı nı unuttu, can güvenliği korkusu sardı. Biz bu ülkeye hizmet etmek için terör nereden nasıl ve hangi amaçla gelirse geldin biz karşısındayız ve terör insanlık suçudur dedi.


Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti; Hiç kimse unutmasın Terörden beslenen terör örgütleridir, kanla beslananler terör örgütlerine destek verenlerdir. Bugün geldiğimiz nokta iç açıdı bir nokta değil. 

Ülkeyi şu an yönetenler 'sıfır' Terörle ülke yönetimi ne geldiler gelinen nokta ortada. Terör örgütüyle görüşürsen pazarlık yaparsan zorunu çözemesin dedik. Bugün gelinen nokta ortada. Her gün Acı kan, Bu gün Türkiye'nin Ortadoğudan ne farkı kaldı. Terör örgütüyle masaya oturdular. Terör örgütü silah bırakacak dediler gelinen nokta ortada.  Valilere talimatlar verdiler bunlara dokunmayon dediler şimdi Doğu ve Güneydoğu Terör örgütünün Silah silah deposu oldu.

SIFIR TERÖRLE İKTİDARI ALDILAR, GELİNEN NOKTA ORTADA
Yurtaşlarımız şunu sorgulamalı. Bu İktidar 2002 de 'sıfır' Terörle İktidarı alanların Ülkeyi getirdiği noktayı sorgulamalı. Bu terörün sorumlusu Diyarbakır da ki şoför Şehmuz mu yada bakkal mı kim dir, tabiki bu iktidar dır.
Halkı kandırdılar. Barışı getiriyoruz dediler ülkeyi kan gölüne çevirdiler.
Bu ülkeye özgürlükçü demokrasiyi biz getireceğiz. Kula kulluğu kaldıracağız sizlere söz veriyorum Kürt kardeşlerim.
Görevimiz Türkiye'ye özgürlüğü, kardeşliği getirmektir. Görevimiz ülkeye birinci sınıf demokrasi getirmektir." Bugün çok mutlu bir kurultay yapmak, burada halaylar oynansın isterdim. Ama yüreğimiz kan ağlıyor. Sıfır terörle ülkeyi devralanlar bugün ülkeyi kan gölüne çevirdi. Teröre karşı en büyük mücadeleyi rahmetli Ecevit verdi, Mısır'da Hüsnü Mübarek'i arayarak Türkiye'nin sabrının taştığını söyledi. Arap ülkeleri teröre karşı cephe aldı.
2012'de terörü ortadan kaldırmak için yol haritası hazırladık. Bize ihtiyacımız yok dediler.
Kandil'den gelenler şehir merkezindeki çocuklara terör eğitimi verdi iktidar bunu seyretti. Şehirlere silah deposu yığdılar, karakolları vurdular sesleni çıkmadı.

ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın bir televizyon programında yaptığı konuşmayı hatırlattı:
Güneydoğu'da bunlar adeta çözümsürecini silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi silah stoklaması yaptılar diyor. BU süreç içinde güvenlik güçlerimiz herhangi bir çatışmaya girmeyin dediler ama daha sonra anladık ki bunlar bu süreçte bunu yaptılar.
Doğu, Güneydoğu silah deposu haline getirilirken kim iktidardaydı? Ölenlerin tamamının suçu AKP'dir.

DAVUTOĞLU'NA YENİ ANAYASA ÇAĞRISI
Son günlerde bir tartışma daha var: Anayasa. Darbe döneminde çıkarılan yasalar topluma dar geliyor. Toplum özgürlükçü bir demokrasi istiyor. Evet, darbe hukuku ortadan kaldırılmalı. Hiçbir kaygımız, kuşkumuz yok. Darbe yasalarının değişmesi konusunda samimi olarak, toplantılara katılacağız, düşüncelerimizi ifade edeceğiz. Hiç kimsenin kişisel beklentileri üzerine yeni bir dünya inşa etmeyeceğiz.
Darbe yasalarının arkasına saklananlar, yeni bir darbe anlayışını Türkiye'ye dayatmasınlar. AKP'nin değerli genel başkanına çağrıda bulunuyorum. Siz bu ülkede özgürlükçü bir demokrasi istiyorsanız, gelin darbe hukununu tümüyle değiştirelim. Bunları değiştirebilirsek darbe hukukunu temizleriz.
Darbe hukukunu tümüyle değiştirelim. Bunları değiştirebilirsek Türkiye'ye demokrasiyi getirmiş oluruz.
Yasa değişiyor, adı değişiyor ama o yasanın darbeci ruhu değişmiyor. Özgürlükçü, çoğulcu demokrasiyi getirelim. Demokrasi hukukundan söz ediyoruz. Darbe hukukunun kaldırılmasından söz ediyoruz. Anayasa diyor ki, "basın hürdür, sansür edilemez" diyor. Bugün basın hür mü? Basın özgür olsaydı, o gazeteciler doğru haber yaptığı için tutuklu olur muydu?

YETMİYOR BAŞKANLIK SİSTEMİ İSTİYORLAR
Onların niyeti darbe hukukunu kaldırmak değil, darbe hukukunu tahkim etmek. Yetmiyor Başkanlık sistemini istiyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz.
Düne kadar Osmanlı diyorlardı, Osmanlı'da da parlamenter sistem vardı, niye şimdi bunu istemiyorlar?
Türkiye'de parlamenter sağlıklı çalışıyor mu? Hayır çalışmıyor. Peki ne yapmalıyız? 12 Eylül darbe hukukunu değiştireceğiz. Siyasi partiler yasası değişecek, lider sultasına izin verilmeyecek.
Bir ülkenin rejimini tarihi koşullar, siyasal, sosyolojik koşullar belirler. Biz ikinci meşrutiyetten bu yana parlamenter sistemi benimsemiş bir sistemiz. Osmanlı'nın parlamenter sistemini niye reddediyorsun? Bunların niyeti patronlu başkanlık sistemi. Bir kişi emredecek, yargı gereğini yapacak, aydınlar hapse tıkılacak. Bunun gereğini yapacağız. Bunu Mısır'daki sağır sultan da, kaçak saraydaki zat da duysun.

AKADEMİSYENLER BİLDİRİSİ
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Diktatör bozuntusu" diyerek akademisyelerin gözaltına alınmasını sert dille eleştirdi:
Nasıl oluyor da bu insanların kapısına terörle mücadele polislerini gönderebiliyorsunuz? Bizim de içeriğine katılmadığımız yerleri var. Ama üniversiteler düşüncelerini özgürlece ifade edebilmeliler. İlim Çin'de bile olsa gidip alın diyor Peygamberimiz. Ve bu dikatatör bozuntusu "devletin ekmeğini yiyip devlete düşman edenler diyor. Ben de soruyorum. Devletin ekmeğini yiyip, aile boyu devleti soyanlar ne olacak? Oturduğun yer devleti soyma makamı değil. Bu kara leke senin alnındadır, hiç silinmeyecektir.

NEREYE GÖTÜRDÜN BU MALI?
'Benim servetim bu yüzüktür' diyor. Bırakın yüzükleri dünyanın en zengin liderlerinden birisin. Nereden götürdün bu malı? Nasıl kazandı?

BOYUNUZU AŞAN İŞLERE KARIŞACAĞINIZA...
Mazlum insanların öldürülmesinin İslam'la alakası olmadığını neden anlatmıyorsun. Suriye konusunda da "yanlış yapıyorsunuz" dedik, dinlemediler. Artık politika üreten değil olayların arkasından giden bir Türkiye var.
Bu kadar boyunuzu aşan işlere karışacağınıza, Mustafa Kemal'in "yurtta sulh cihanda sulh" sözü neyinize yetmiyor? 
Bunların dostalaırını arkadan hançerlemek gibi bir adeti var. Türkiye Kaddafi'nin arkadan hançerlenmesini izledi.

BU PARAYI NE YAPTIN?
Buna İnsan hakları ödülüyle birlikte iki yüz elli bin dolar para verdiler. Gazeteciler sordu 'ne yapacaksınız bu parayı' dediler? 'Hayır kurumlarına bağışlayacağım' dedi. Hep sordum yine soruyorum hangi hayır kurumuna bağışladın? Doları bu kadar arzu eden birisi hayır kurumlarına verir mi?

ERDOĞAN'A SERT SÖZLER
Diktatör bozuntusu adam, namus ve şefer senin için ne anlama geliyor?Soruyorum: Sen namus ve şereften neyi anlıyorsun? Sen bu yemini niye ettin? Bütüm milletin önünde yemin etti. Ya tarafsızlığını adam gibi korursun ya da bu laflarımı ağırlaştırarak devam ettireceğim.
Sen bir de dindar geçiniyorsun. Dinadar adam da namus ve şeref kavramı baş tacıdır. Ya tarafsızlığını koruyacaksın ya da ben devam edeceğim. Davutoğlu beni eleştirebilir.
Ama tarafsızlık yemini etmiş birisi tarafsızlığını bozarsa ben ona namus ve şerefi hatırlatırım.

Kılıçdaroğlu son olarak bütün salonu ayağa kalkmaya davet ederek şunları hep birlikte söyledi; Ankara'dan, Hakkari'ye, Diyarbakır'a, Mardin'e, Muğla'ya, Rize'ye, Samsun'a, Kilis'e, Çankırı'ya, Çorum'a, Uşak'a, Tekirdağ'a, Kırlkareli'ne, selam olsun Türkiye'ye dedi.






Kurultay'da İzmir Örgütü’nden şu isimler oy atacak
Doğal Delegeler: Milletvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu, Selin Sayek Böke, Musa Çam, Tuncay Özkan, Tacettin Bayır, Özcan Purçu, Ali Yiğit, Murat Bakan, Zeynep Altıok, Zekeriya Temizel, Mustafa Balbay, Aytun Çıray, Atilla Sertel, Kamil Okyay Sındır; Parti Meclisi Üyeleri Mehmet Ali Susam, Elfin Tataroğlu, İrfan Önal; Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri Mustafa Moroğlu, Selahattin Balta ve Süheyle Sumru Karaer…

Kurultay Delegeleri:
Levent Piriştina, Aziz Kocaoğlu, Hüseyin Mutlu Akpınar, Mustafa Güngör, Tahir Şahin, Ülkümen Rodoplu, Sema Pekdaş, Çağdaş Kaya, Umut Tekin, Saniye Nazik Işık, Şehrazat Mercan, Muhittin Dalgıç, Olgun Atilla, Ayşe Şimşek, Alattin Yüksel, Nurdan Karlıdağ, Hasan Arslan, Ulaş Gül, Abdül Batur, Halil İbrahim Şenol, Muhittin Selvitopu, Nurgül Uçar, Nazan Dönmez, Leyla Yıldız, Gaye Gürcan, Mustafa İnce, İsmet Korkmaz, Nevzat Kavalar, Mehmet Ali Çalkaya, Fikret Doğan, Yüksel Çakmur, Ulviye Üreten, Abdurrahman Batıhan, Sevda Erdan Kılıç, Günal Biçer, Zeynel Mertoğlu, Uğur Yıldırım, Şahin Fırat, Aygül Eryılmaz, Bedri Serter, Vasfi Şentürk, Ahmet Pala, Alev Boyacı, Cevat Durak, Nurşen Balcı, Erkan Büyükkaya, Ahmet Bahri Yalaz, İsmail Yetişkin, Ester Bulut, Öznur Mercan, Banu Özdemir ve Affet Uygur



Divan Başkanı Murat Karayalçın Konuşuyor. 


Karayalçın konuşmasında şunları söyledi;
Bizler bu topraklara bağlıyız bizler bu toprakların felsefi değerlerine inanalarız. Neden Kendimizi yeniden tanımlayacağız, Kimliğimiz net. CHP sin kitle partisi olduğu doğru ancak kitle partisi tanımının doru yapılmalı. kitle partisine herkesin gireceği parti değildir. Yunus Emre'nin söylediği gibi herkesin geleceği parti değildir. yanlış anlaşılamsın bizim kapımız açık, herkesi kucaklarız. Bizler dışlanmışların ötekileştirilmişlerin partisiyiz, bunları kabul edenler gelsin partimize.Kendimizi tanımlamamıza değil ama partimizi yeniden yapılandırmammız lazım buna ihtiyaç var.

CHP Devlet tipi örgütlenmesi yerine Halk tipi örgütlenmeye geçmelidir. Bu da iktidar yolunu açar. Bizler kimliklere göre siyaset yapmıyoruz. 
2. ve 3. genel başkanımızın söylediği gibi ortanın soluna geçmeliyiz. Bu yol bizi iktidara taşıyacak yoldur. Bu 35 Gurultayımız buna göre kararlar alacaktır.

Yaşasın Halkımız, Yaşasın Cumhuriyetimiz,Yaşasın Cumhuriyet halk partisi. 



BALBAY 128 İMZAYI TOPLAYAMADIĞI İÇİN ADAY OLAMADI

Kurultayda bin 275 delege bulunuyor. Bugün Genel başkanlık seçiminin ardından yarın ise Parti Meclisi üyelerinin seçimi yapılacak. Kılıçdaroğlu’nun karşısında İzmir Milletvekili Mustafa Balbay delegelerden 128 imza toplayabilirse genel başkanlık için yarışaktı ancak yeterli imzayı toplayamadığı öğrenildi. Balbay ancak 92 İmza toplayabildi.



CHP'nin 'Demokrasi, Değişim ve Kardeşlik' Kurultayı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona gelmesiyle başladı.

CUMHURİYET Halk Partisi'nin (CHP) 35. Olağan Kongresi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara Arena Spor Salonu'na gelişiyle başladı. 



35 Olağan Kongre'de Divan Başkanlığı'na Murat Karayalçın seçildi. 

'Demokrasi, Değişim ve Kardeşlik Kurultayı' sloganıyla başlayan kongresi için Türkiye'nin dört bir tarafından parti delegeleri ve üyeleri Arena Spor Salonu'na gelmeye başladı. Olağanüstü güvenlik tedbirlerinin alındığı kongre salonunun etrafından delegeler arama noktalarından geçerek salona girebiliyor. 

Salonda göze çarpan döviz ve pankartların yanı sıra CHP'nin eski genel başkanlarının portre fotoğrafları asıldı. Delegelerin oturacağı koltuklar Türk bayrağı ve Kılıçdaroğlu resimli bayraklarla üstü kaplanarak partililerin kongrede ellerinde bu bayrakları tutmaları önerildi. 

CHP yönetiminin belirlediği ve onayladığı tüm pankart ve dövizlerin kaldırılması yapılan anonslarla istendi. Bu pankartlardan birisi Bağcılar İlçe Teşkilatı tarafından asılan Kürtçe, “Aşiti peace barış. Bu sese kulak ver barışa ses verö pankartıydı. 

Yine salonda Cumhuriyet Gazetesi'nin tutuklu gazetecileri Can Dündar ve Erdem Gül için CHP Arnavutköy İlçe Başkanlığı tarafından asılan pankart dikkati çekti. 

Salonda, 'Savaşın değil, barışın partisiyiz', 'Demokrasiyi biz getirdik, biz yücelteceğiz', 'Özgür basın varsa özgür toplum vardır' pankartları da öne çıkan sloganlar oldu. 

Kurutay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona gelmesinin ardından başlayacak ve 2 gün sürecek. 










Haber:Doğan Prepol
Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 1799 kez okundu
Yükleniyor...