İzmir de Ulaşım

Abdullatif Şener'den AKP'ye: 1500 yıllık İslam tarihinin en günahkar iktidarı sizlersiniz

CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, "BOP eşbaşkanı Erdoğan, Esad'dan demokratik reformlar yapmasını isterken 5 yıl sonra kendi ülkesinde erkler ayrılığını ortaya kaldırmış, muhalifleri yargı vasıtasıyla cezalandırmaya yönelmiş, hapishaneler siyasetçiler, bebeklerle dolmuştur" dedi....

18 Aralık 2018 Salı 15:24
Abdullatif Şener'den AKP'ye: 1500 yıllık İslam tarihinin en günahkar iktidarı sizlersiniz


CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, "BOP eşbaşkanı Erdoğan, Esad'dan demokratik reformlar yapmasını isterken 5 yıl sonra kendi ülkesinde erkler ayrılığını ortaya kaldırmış, muhalifleri yargı vasıtasıyla cezalandırmaya yönelmiş, hapishaneler siyasetçiler, bebeklerle dolmuştur" dedi....

CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener 2019 Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüülürken söz alarak iktidarın politikalarını eleştirdi. Şener, "Bu hükümet iç ve dış politikada sürekli sorunlar üretiyor. Sonra kendi ürettiği sorunları çözmek için didiniyor. Sorunlarla uğraşırken kahramanlık naraları atıyor. Kabul edilemeyecek olan nokta budur" dedi.


Şener'in konuşması şöyle:
"Erdoğan hükümetlerinin uyguladığı dış politikası milli, islami insani değildir. Milli menfaatlerimize de insani değerlere de aykırıdır. İzlenen politika gönül coğrafyamızda yaşayan on milyonlarca Müslümanın, Hristiyan ve Ezidi'nin mal, can, namus, onur ve inançlarının yağmalanmasına, korkunç bir çevre bir felaketine yol açmıştır. Bu süreç yaşananlardan  daha yıkıcı nitelikler kazanamakta, daha geniş kapsamlı mezhep savaşları hazrlanmakta ve Türkiye'ye doğru yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.

8 yıldır Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaşananlar Arap Baharı değil Arap karakışıdır. Kökleri siyonist stratejilerine dayanır. 80'lerde bu stratejiler çok tartışılmıştır. Esası İsrail'i kuşatan İslam ülkelerinin küçük parçalara ayrılmasına ve İsrail'in bunlar üzerinde dominant güç haline gelmesine dayanır. Antisemitist düşüncelere karşıyım. Kimsenin etnisitesiyle uğraşmam.

2004'de G-8 Zirvesi'nde ele alınan temel konu BOP oldu. Hedef, bölge ülkelerine demokrasi ve insan haklarına dayalı düzenler getirmekti. Arap karakışına giden yolda bu 2. aşamaydı. Türkiye eş başkan edildi. Erdoğan BOP'un eşbaşkanı olduğunu en az 30 kez tekrar etti. Aynı yıl ABD'de kendisine Yahudi Cesaret Ödülü verildi. 3. aşamada Arap karakışı patladı. Anlaşıldı ki BOP'un amacı insan hakları, yöntemiyse barışçıl değildi. Nedense bölgedeki en koyu diktatörlüklere uğramadı. Nüfusuna oranla en büyük gösterilen Bahreyn'de gerçekleşti. Ama BOP'un patronlarının izin ve yönlendirmeleriyle Suud askerlerince kanlı şekilde bastırıldı. BOP eşbaşkanı Erdoğan'sa Esad'dan demokratik reformlar yapmasını isterken 5 yıl sonra kendi ülkesinde demokrasiin en temel özelliği olan erkler ayrılığını ortaya kaldırmış, kendisini eleştirenleri ve muhalifleri yargı vasıtasıyla cezalandırmaya yönelmiş, hapishaneler siyasetçiler, düşünce suçluları, bebeklerle dolmuştur. Bu süreç dış güçlere müdahale bahaneleri oluşturmaktadır. Arap karakışı iç dinamiklerden çok dış dinamiklerin sonucudur.

Yıllarca Afganistan'da, Pakistan'da işgal sırasında Ebu Gureyb gibi Irak hapishanelerinde yetiştirilen teröristler bölge ülkelerine sevkedildiler. Silahlandırıldılar, finanse edildiler, lojistik destek gördüler. ABD, İsrail ve batı ülkelerinin özellikle Suriye ve Libya devlet güçlerine yönelik askeri operasyonlarıyla takviye edildiler. Suudi Arabistan, Katar ve Başbakan Erdoğan hükümetleri ABD ile aynı safa yer aldılar. Milyonlarca insan hayatını kaybetti, milyonlarca kadın tecavüzlere uğradı, köle pazarlarında satıldı, milyonlarca çocuğun hayatı mahvoldu. Yakılarak öldürülen askerler, kafası kesilen çocuklar, kalbi tekbir eşliğinde yenen insan görüntüleri dünyaya servis edildi. İslam, dünya insanlığının gözünde çirkinleşetirildi. Bu sonuçlar Erdoğan hükümetlerinin, milletvekillerinin desteklediği politikaların sonucudur. 1500 yıllık İslam tarihinin en günahkar iktidarı sizlersiniz. Sadece Suriye'ye 100'ün üzerinde ülkeden yüz binlerce yabancı terörist girdi. Şehirleri işgal etti. İlk günden itibaren hiçbir gösteri barışçıl değildi. Yıllardır hazırlanan uluslararası dezenformasyon ağıyla Türkiye ve dünya kamuoyu yalan haberlerle meşgul edildi, 1 milyon insan öldü. 22 milyonluk Suriye'de 5 milyon insan yurt dışına göç etti, en az 8-10 milyon insan iç göç yaşadı. İnsanlar terör çetelerinden devletin hakim olduğu yere göçüyordu. Arap karakışında ölen milyonlarca madumun katilleri emperyalist güçler değildir, bunların işbirlikçisi Suud, Katar değildir. Emperyalizmin tetikçisi IŞİD, Nusra değildir, bu ülkelerdeki meşru devletlerdir diyenler emperyalizmin dezenformasyon apğının taşıyıcılarıdır. Yemen'de 85 bin çocuk açılktan öldü. Bu zülmün kaynağı BOP patronları ve Suud değilse kimdir?

Emperyalist güçlerle işbirliği yapan Müslüman ülkeler onların yörüngesine girmeye, stratejilerine hizmet etmeye mahkum olurlar. Bazı milletvekillerimiz Fırat'ın doğusuna harekat yapacağız, bunların zamanı mı, diyecekler. Tam zamanıdır. Bu hükümet iç ve dış politikada sürekli sorunlar üretiyor. Sonra kendi ürettiği sorunları çözmek için didiniyor. Sorunlarla uğraşırken kahramanlık naraları atıyor. Kabul edilemeyecek olan nokta budur. Bu harekatla ne elde edeceğimiz sakince değerlendirilmelidir. Ele geçirdiğimiz Suriye topraklarını ilhak edip Türkiye topraklarını mı genişleteceğiz? Böyle bir niyet varsa bilmem. Hükümet Suriye'den çıkacağımızı söylüyor. Bazıları hükümet seçime giderken ekonomik krizi unutturmak istiyor, diyor. Buna hiç ihtimal vermiyorum. Bunun anlamı Türkiye'nin Suriye'ye girişine izin vererek ABD AK Parti'ye destek veriyor demektir.

PYD'den kaynaklanan bir terör sorunmuz var, çözmemiz lazım, denebilir. ABD harekatı PYD'nin bitmesini sağlayacak şekilde gevşetecek mi? Hayır, niyeti bu olsaydı desteklemezdi. Hükümet PYD başkanı Salih Müslim'i 3 kez Türkiye'ye davet etti, görüştü, altına kırmızı halı serdi. Bir ara Türkiye PYD'yi desteklemişti. PYD o zaman da terör örgütü idiyse aranız iyi miydi? Suriye'deki PYD varlığı mı, ABD varlığı mı daha tehlikelidir? Hangisi derseniz farketmez. ABD'nin Suriye'de kalmak için PYD'ye ihtiyacı vardır. Türkiye için sağlam reçete yurtta barış, dünyada barıştır."

AKP'den Şener'e tepki
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Abdullatif Şener'in konuşmasına tepki gösterdi. Turan, "Herkes Şener'in karın ağrısını biliyor. Şener, siyasi ihtiraslarıyla kör olduğu için utanmalıdır. Kurduğu partiden sonra en zıt partiye geçen kişi, yarın ilk fırsatta CHP'yi de satacaktır, aynı ithamları CHP'ye de yöneltecektir" dedi.

Şener ise Turan'ın, ağza alınmayacak şeyler söylediğini, hakaret niteliğindeki bütün kelimelerini, üslubunu Turan'a iade ettiğini söyledi.

Kaynak: www.istanbulgercegi.com
 

Bu haber 5317 kez okundu
Yükleniyor...