ERSU HIZIR'IN AVUKATI'NDAN CEMALETTİN ALPER'E YANIT

CHP Bayraklı ilçe Başkanı Cemalettin Alper Egepostası İnternet gazetesinde yayınlanan söyleşide''KRT FM’de Gazeteci Adem Nakçı'ya'' Ersu Hızır hakkında neler söylemişti bir hatırlayalım;

Cumhuriyet Halk Partili Büyükşehir Belediye Başkanımızı ve bürokratlarımızın 397 yılla yargılamasında sebep olduğu bir kişinin aday olması ve bu kişinin inşallah doğru değildir, İl Başkanımızın genel merkeze götürdüğü aday olması noktasında bastırdığı iddialarının doğru ise durum gerçekten vahimdir. Ersu Hızır’ın, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu ile yaşadığı sorundan sonra İzmir’den aday olmasının doğru bir hareket olmadığını düşünüyorum.

İnternet gazetenizde ve facebook sayfanızda yer alan CHP Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper’in müvekkilim Ersu Hızır hakkındaki açıklamaları dayanaksız, soyut ve şahsi beyanları olup öncelikle tanımadığını beyan ettiği müvekkil hakkındaki söylemleri müvekkilin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup tamamen gerçek dışıdır.

Müvekkilim S.Ersu Hızır’ın Büyükşehir Belediyesi çalışanları aleyhine dava açılmasına sebebiyet verdiği iddiası ise, gerçek olmadığı gibi hukuki dayanaktan da yoksundur.  Davanın açılmasına sebep olan olaylar ve soruşturmanın ne zaman ve nasıl başladığı iddianamede açık ve tereddütsüz belirtilmiş iken, aynı davada sanık olarak yargılanan müvekkil hakkındaki anlamsız, beyanları şaşkınlıkla karşılanmıştır. Müvekkiliminde; ayni davada Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte 112 yıl hapis cezası istemi ile cezalandırılmasının talep edildiği hususu unutulmamalıdır.

 

Söz konusu yargılama dosyası ile ilgili, Algı yönetimi ile Büyükşehir belediye çalışanları hakkındaki davanın açılması ve yargılama sürecinde kamuoyunda Dosyada GİZLİLİK kararı uygulamasının da etkisiyle gerçekler kamuoyunca yeterince öğrenilememiştir. Ancak bu durumun müvekkil aleyhine kullanılması ve pervasızca itham edilmesi kabul edilemez bir husustur. Tanımadığı kişiler hakkındaki şahsi fikirlerin gerçek gibi paylaşılması açık olarak müvekkilin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan ithamlardır. İftiradır.

 

Sayın CHP Bayraklı İlçe Başkanının yargılama dosyası içeriği hakkında bilgi sahibi olmaksızın beyanda bulunduğu kanaatindeyiz. Büyükşehir Belediyesi aleyhine devam eden yargılama dosyasında da görüleceği üzere İzmir Özel yetkili Cumhuriyet Savcısının ilk yazısı Müvekkilim inde Genel Sekreter olarak görev yaptığı 2010 yılı Nisan ayındadır. Yine Belediye Şirketlerine yönelik yapılan operasyonların nedeni olan dosyaların; Müvekkilim inde ısrarla karşı çıkmasına rağmen kimlere nasıl verildiği dosyada mevcut olup, Büyükşehir yöneticilerince de bilinmektedir. Müvekkilimin 2006 yılından itibaren ev, iş, cep telefonları bir kısmı mahkeme kararı ile olmak üzere dinlemeye alınmış ve sürekli izlendiği dava sürecinde ortaya çıkmıştır. Bu dinleme ve takiplere karşı gerekli hukuki süreçler tarafımızca sürdürülmektedir. Büyükşehir belediyesi aleyhine devam eden davada yargılanan ve tutuklanmalarından büyük üzüntü duyduğumuz Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının, mahkemece tutukluluklarına karar verilmesi gerekçe gösterilen eylemler, müvekkilin görevde bulunmadığı dönemlere aittir.

 
MÜVEKKİLİM İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPMASI MADİDARDIR

Müvekkilimin yargılama sürecindeki ifadeleri açıktır ve hiç kimse aleyhine bir beyanı bulunmamaktadır.

 

CHP Bayraklı İlçe Başkanı 2. Bölgede bir ilçenin sorumlusu olmasına karşın 1. Bölgeden Milletvekili aday adayı olan müvekkilime yönelik açıklamada bulunması ise manidardır.

 

1999 yılından itibaren ESHOT Genel Müdürü, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter’i olarak 15 yıl görev yapan müvekkili tanımamasının bizi rahatsız eden bir yönü bulunmamaktadır. Ancak CHP li bir belediyenin üst düzey bürokratları ile iletişiminin olmaması Bayraklı İlçe Başkanının sorunudur.

Müvekkilim S.Ersu Hızır çalıştığı her dönemde ezilenin – mazlumun yanında olmuş, Kamunun ve halkın çıkarlarını savunmuş, sendikal haklara, sivil toplum çalışmalarına destek vermiş, ancak hiçbir zaman parayla – pulla ilişkisi olmamıştır. Bu nedenle evine Hukuk dışı yöntemlerle kamera dahi konularak gizli takip yapılıp dinleme yapılmasına karşın maddi bir olayla ilişkilendirilememiştir.

 
Müvekkilimin İl Başkanı Sayın Bedri Serter tarafından CHP Genel Merkezine elinden tutularak götürüldüğü iddiası ise çocukça ve gülünç olduğu kadar doğru da değildir.

Müvekkil memuriyet yılları öncesi Gençlik Kollarında görev yaptığı CHP’ye memuriyetten ayrıldıktan sonra 12. maddeden Merkez Yürütme Kurulu kararı ile üye olmuş ve bilahare adaydık müracaatında bulunmuştur.

 

CHP Genel Merkezindeki birçok yönetici ve çalışan müvekkilin arkadaşı – dostu olup kimsenin velayetine ihtiyacı bulunmamaktadır.

Bayraklı Belediyesinde görev yaptığını belirten, Bayraklı İlçe Başkanı çalıştığı dönemde müvekkilimin kimlerin haksız menfaatine engel olduğuna ilişkin bilgi sahibi olmak isterse bu konuda kendisini bilgilendirebiliriz. Aksi halde “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” insanı yanlışa götürür. Nitekim götürmüştür de…

Yaklaşan genel seçim öncesi ve ülkemiz koşullarında Sayın CHP İlçe Başkanının esasen CHP’nin oy oranının artması ve partisini iktidara taşımak çabası içinde olması gerekir iken, rakip parti ya da adayları hakkında değil de bizzat kendi parti adayı hakkında, üstelik doğru olmayan, soyut beyanlarda bulunmasını üzüntü ile karşıladığımızı da belirtmek zorunda hissediyoruz. Bu şekli ile de CHP Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper’in amacının ne olduğunu da anlamak mümkün olmamıştır. “