İzmir de Ulaşım

Mısır Apartmanı’nda Mehmet Akif Ersoy Anması ve Düşündürdükleri

27 Aralık 2025 Taksim Mısır Apartmanında Kosova Dernekler Platformu İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'u Anma Töreni düzenledi.

28 Aralık 2025 Pazar 15:26


Mısır Apartmanı Nedir, Kime Aittir?

Mısır Apartmanı, 1910’lu yıllarda İstiklal Caddesi / Taksim hattında inşa edilmiş, dönemin sıradan bir apartmanı değildir. Sahibi Abbas Halim Paşa, Kavalalı Mehmed Ali Paşa hanedanına mensup, Arnavut kökenli, Mısır Hidiv ailesinin İstanbul’daki en etkili temsilcilerindendir.

Bu bina hiçbir zaman klasik anlamda bir “kiracı apartmanı” olarak işletilmedi.

Mısır Apartmanı, Paşa’nın çevresindeki aydınlar, sanatçılar ve fikir insanları için bir ikametgâh ve buluşma mekânı, bir entelektüel sığınak olarak tasarlandı.

Mehmet Akif Neden Burada Yaşadı?

Mehmet Akif Ersoy, özellikle 1913–1920 yılları arasında:

  • Düzenli geliri olmayan
  • Devlet memuriyetlerinden uzaklaşmış
  • Dergi yazıları ve vaazlarla geçinen
  • Son derece fakir ama onurlu bir hayat süren bir aydındı

Buna rağmen Mısır Apartmanı’nda yaşaması bir lüks değil; Osmanlı aydın geleneğinin üç temel dinamiğinin sonucudur.


Kira Değil, Himaye — Ama Görünmeyen Türden

Akif burada:

  • Ev kiralamadı
  • Paşa’dan para almadı
  • Borçlandırılmadı

Misafir statüsünde, sessizce ikamet etti.

Bu, Osmanlı elit kültüründe himayenin en örtük biçimidir:

Para verilmez.

Minnet üretilmez.

Onur zedelenmez.

Bugünün diliyle “yardım” gibi görünen şey, o günün dünyasında haysiyetin korunmasıdır.


Abbas Halim Paşa – Akif İlişkisi: Dostluk ve Fikir Birliği

Abbas Halim Paşa:

  • İslâmcı aydınları destekleyen
  • Sırat-ı Müstakim / Sebilürreşad çevresine yakın
  • Batıcı–pozitivist İttihatçı çizgiye mesafeli bir figürdü

Mehmet Akif ise bu çevrenin ahlâkî merkeziydi.

Dolayısıyla Akif’in Mısır Apartmanı’nda yaşaması:

  • Bir sadaka
  • Bir torpil
  • Bir iyilik

değil; aynı fikrî hattın insanları arasındaki doğal bir barınma ilişkisidir.


Arnavut–Osmanlı Elit Ağı: Sessiz Ama Güçlü

Hem Akif hem Abbas Halim Paşa Arnavut kökenlidir. Ama ilişkileri etnik değil, Osmanlı–İslâm kimliği üzerindendir.

Bu ağda:

  • “Ben fakirim” denmez
  • “Sen zenginsin” hatırlatılmaz
  • Haysiyet sessizlikle korunur

Bu yüzden Akif, hayatı boyunca şunu söyleyebilmiştir: “Kimseye minnetim yoktur.” Çünkü gerçekten minnet ilişkisi yoktur.


Bugün Neden Yanlış Anlıyoruz?

Bugünden bakınca:

  • Apartman = zenginlik
  • Kira = para
  • Destek = sadaka

gibi modern varsayımlar yapıyoruz.

Oysa 1910’lar İstanbul’unda:

  • Elit apartmanlar sosyal merkezdir
  • Bazı daireler bilerek boş tutulur
  • Aydınlar korunur ama görünmez biçimde

Mısır Apartmanı bir mülk değil, bir hafıza mekânıdır.

Sonuç: Net ve Tartışmasız

Mehmet Akif parasızdı.

Ama Mısır Apartmanı’nda yaşadı.

Bu bir çelişki değil.

Bu, Osmanlı aydın geleneğinin en zarif dayanışma biçimidir.

Para yoktu, ama kapı vardı.

İktidar yoktu, ama haysiyet vardı.

Rumeli parayla ölçülmez.

Osmanlı haysiyetle yaşar.

Akif fakirdi.

Ama biat etmedi.

Satılmadı.

Eğilmedi.

Taksim’de, Mısır Apartmanı’nda yaşadı.

Çünkü Rumeli bilir:

Parası olmayana kapı kapanmaz.

Onuru olana kira sorulmaz.

Abbas Halim Paşa sadaka vermedi.

Himmet dağıtmadı.

Sadece kapıyı kapatmadı.

Bu bir iyilik değildi.

Bu bir duruştu.

Bugün fakirliği aşağılıyoruz.

O gün ahlâksızlık utançtı.

Bugün itibar parayla satın alınıyor.

O gün itibar parayı reddediyordu.

Akif’in cebinde para yoktu.

Çünkü o cebini değil, devrini taşıyordu.

Rumeli insanı parasız kalır.

Ama teslim olmaz.

Osmanlı aydını sürgün edilir.

Ama haysiyetini bırakmaz.

Taksim – Mısır Apartmanı

Rumeli hafızası susturulamaz.

  
Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...