İzmir de Ulaşım

İZMİR BAROSU KADINA UYGULANAN ŞİDDET VE TACİZ'E DİKKAT ÇEKTİ!

Ankara’da Bir Toplu Taşıma Aracında Bir Kadın Yolcunun, Şoförün Tecavüzüne Uğramasına İlişkin yaptığı basın açıklaması şu şekilde; Gün geçmiyor ki kadınlara, çocuklara, hayvanlara saldırı haberleri ile karşılaşmayalım! Saldırılar ve cinayetler gün geçtikçe çoğalmakta....

13 Ocak 2017 Cuma 16:22
İZMİR BAROSU KADINA UYGULANAN ŞİDDET VE TACİZ'E DİKKAT ÇEKTİ!


Ankara’da Bir Toplu Taşıma Aracında Bir Kadın Yolcunun, Şoförün Tecavüzüne Uğramasına İlişkin yaptığı basın açıklaması şu şekilde;


Gün geçmiyor ki kadınlara, çocuklara, hayvanlara saldırı haberleri ile karşılaşmayalım! Saldırılar ve cinayetler gün geçtikçe çoğalmakta. Şort giyen kadına tekme, parkta spor yapan hamile kadına saldırıdan sonra ülke  bu sefer bir başka tecavüz vakası ile sarsıldı.
 

Ankara’da Etimesgut hattında bir toplu taşıma aracında  bir kadın yolcu şoförün tecavüzüne uğradı. Düşünün ki bir kadın kamusal bir hizmet sunan  toplu taşıma aracına biniyor ve tecavüze uğruyor. Ülkemiz BM CEDAW Sözleşmesi  ve  İstanbul Sözleşmesi’ne imza attığı halde neden gün geçtikçe kadınlara karşı işlenen suçlar artmaktadır?
 

Çünkü kadın artık kamusal alanda istenmemektedir. Kadınlara kadın olmasından kaynaklı şiddet uygulanmaktadır. Amaç; kadınları korkutarak, yıldırarak evlere hapsetmektir. Ankara’daki  halk otobüsünde gerçekleşen tecavüz olayı ile bir kez daha gördük ki; eril  egemen zihniyetin dışında kalan, yaşamın diğer alanlarına yapılan saldırılar politiktir, örgütlüdür, ideolojiktir. Mevcut yasalara rağmen, yasaları içselleştirmeyen gerici zihniyet ve onun uygulayıcıları, ülkemizde, kadına karşı suçları  arttırmaktadır. Çünkü  yürütme ve idarenin bizzat kadına karşı düşmanca söylemleri ile kadınlar kamusal hayattan uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Yürütme ve idare kadını eşit yurttaş görmemektedir. Kadınların yurttaş hakları  bir yana asgari insan hakları ihlal edilmektedir. Kadının özgür, eşit yurttaşlar olarak kamusal alana girmesi engellendiği gibi hizmet alması da tecavüz ve saldırı olayları ile engellenmek istenmektedir. Yasaların işlevsiz bırakıldığı, yaşamın her alanında kadınlara yönelik düşmanca söylemler kadınların yurttaşlık haklarına karşı ciddi bir saldırıdır.
 

Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal ilkelerinin ihlal edildiği, eğitimde akıl ve bilimin yok edilmek istendiği,  laiklik ilkesinin Anayasa’dan çıkartılmak için ne gerekiyorsa yapıldığı, en temel insan haklarına aykırı yasaların iktidarca uygulamaya sokulduğu, yürütmeyi temsil edenlerin kullandığı ötekileştirici, ayrıştırıcı üslup ve bunun devletin tüm kademelerinde yaygınlaşması sonucu;  kadına, çocuğa, doğaya ve yaşamın her alanına karşı örgütlü ve politik bir tercihle işlenen suçlar hızla artmaktadır.
 

İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak kadın düşmanlığının politik ve örgütlü yansıması olan bu  cinsel saldırı suçuna karşı sürecin takipçisi olacağımızı, mağdur yurttaşımızın yanında yer alacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.



 
Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 1123 kez okundu
Yükleniyor...