İzmir de Ulaşım

HSYK DA SEÇİM BİTTİ AMA KAFALAR KARIŞIK

Cemaat in yargıda tasfiye edilişi Türkiye'de bir çok insanın kafasını karıştırdı.Oysa "cephe savaşları" bir savaş durumudur.Bunuda savaş stratejisi ve taktik sanatını bilenler uygular.Bakalım önümüzde ki günler bunu bize gösterecektir.Sözün özü; ateşin ortasında ki sıcaklık kenarlarından hissedilmez !!!

15 Ekim 2014 Çarşamba 13:03
 ri Ergenekon hakimi, biri Ergenekon şüphelisi... 
Bu iki isim HSYK seçimlerinde karşı karşıya geldi. 
Ergenekon hakimi Hüsnü Çalmuk, seçimde en düşük oyu aldı. 
Ergenekon soruşturmasında hedef alınan Kırıkkale Başsavcısı Metin Yandırmaz'da en yüksek oy ile seçimden zaferle çıktı. 
Yandırmaz, 5 bin 886 oy alırken, Hüsnü Çalmuk ise 25 oyda kaldı.
Hakim ve savcılar, HSYK seçimlerinde Ergenekon davası ile ilgili çarpıcı bir tabloyu ortaya koydu. Seçimde Ergenekon davasının bir hakimi ile soruşturmada hedef alınan bir savcı karşı karşıya geldi.
ÇALMUK 35 OY ALDI
O isimlerden biri Ergenekon Hakimi Hüsnü Çalmuk’tu. Diğer isim ise soruşturmanın şüphelilerinden Kırıkkale Başsavcısı Metin Yandırmaz’dı. İkilinin karşı karşıya geldiği seçimden Metin Yandırmaz zaferle çıktı. Üstelik Yandırmaz 5 bin 836 oyla seçimi birinci tamamladı.
Ergenekon Hakimi Çalmuk, 14 bine yakın oyun sadece 35’ini alabildi. F-tipi örgütün hedefindeki isimlerden olan başsavcı Yandırmaz, Ergenekon soruşturması kapsamında 2008 yılında teknik ve fiziki takibe alımıştı.
1. OLAN SAVCI KONUŞTU
Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'ye konuşan Metin Yandırmaz, Ergenekon soruşturmasında şüpheli olarak dinlenilmesinin “onur kırıcı” olduğunu söyledi.

SON DERECE ÜZÜLDÜM
Ergenekon soruşturması kapsamında hâkimden karar alınarak en az üç ay şüpheli olarak dinlendiğini hatırlatan Yandırmaz, şöyle konuştu: “Kırıkkale Başsavcısı olduğum dönemde, Ergenekon diye tabir edilen varlığından haberdar olmadığım bir örgütün şüphelisi olarak dinlendim. Sadece dinleme değil aynı zamanda teknik takip kararı da uygulandı. O dönemde müfettişlerce hakkımızda yapılan inceleme sonucunda suç unsuruna rastlanılmadığı bildirildi. Onur kırıcı bir durumdu. Son derece üzüldüm. Hak etmediğim bir karardı.
BENZER HUKUKSUZLUK YAŞANMAYACAK
Bundan sonra benzer bir hukuksuzluk yaşanmayacak. Artık, tüm meslektaşlarımız başta olmak üzere, bütün vatandaşlar kendini güvende hissetmeli. Sıradan vatandaşın da gazetecilerin de kendini güvende hissetmesi gerekiyor. Hukuk devletinde herkes kendini güvende hissetmesi lazım. Hukuk devleti ilkelerini hayata geçirmek için göreve talip olduk. Yargıda Birlik Platformu olarak imza koyduğumuz bir etik sözleşmemiz var. O etik sözleşmesine sadık kalacağımıza dair söz verdik seçmenlere.
SEÇMEN TARAFSIZ HSYK İSTEDİ
Seçmenler verdikleri oylarla bağımsız tarafsız HSYK tercihlerini ortaya koydu. Adalete olan güvenin hızla azaldığı yapılan araştırmalarda ortaya konuluyor. Adalete olan güvenin acilen tesis edilmesi gerekiyor. Yüksek oyla seçilmem, meslektaşlarımızın takdiridir. Biz aslında bu oranda bir oy bekliyorduk.”
MESLEKTAŞLARIN TAKDİRİ
Seçimlerde, Ergenekon davasına bakan mahkemenin üyesi Hüsnü Çalmuk’un 35 oyla en düşük oyu alan aday olduğunun hatırlatılması üzerine de Yandırmaz, “Bu konuda değerlendirme de bulunmak istemiyorum. Ancak meslektaşlarımız takdiri bu yönde olmuştur” demekle yetindi.



Ergenekon Şüphelisi en yüksek oy alan Hakim Metin Yandırmaz






Yargıda Birlik Platformu Sözcüsü Özden: Biz cumhuriyetin hakim ve savcılarıyız



Yargıda Birlik Platformu listesinden HSYK üyeliğine seçilenler Cumhuriyetin değerlerine sıkı sıkıya bağlı, dik durabilecek kişilerdir. Hiç kimsenin emir ve talimatını yerine getirmezler. Kimsenin hakim ve savcısı olmazlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin hakim ve savcılarıdır ve öyle hareket edeceklerdir. Bundan herkes emin olsun.’
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerinden büyük başarıyla çıkan Yargıda Birlik Platformu’nun (YBP) sözcüsü Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden, seçimler sonrası ilk röportajını Aydınlık’a verdi. Ankara Adliyesi’nde görüştüğümüz Özden, bundan sonraki süreçte nasıl bir yargı yapılanması olacağını anlattı. 
- Makam odanızda çok sayıda Atatürk fotoğrafı var. Bu dikkatimizi çekti...
Bizim yetişme tarzımız böyle gerçekten. Biz bebekken babamızın resminden önce Atatürk’ü gösterirlerdi. Ondan sonrada düşüncelerini öğrendik. Atatürk’ün resmini öperek büyüdük. Ben Atatürkçü bir kimliğe sahibim. Bizim adaylarımız Cumhuriyetin değerlerine sıkı sıkıya bağlı, dik durabilecek, hiç kimsenin emir ve talimatını yerine getirmezler, kimsenin hakim ve savcısı olmazlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin hakim ve savcılarıdır ve öyle hareket edeceklerdir. Bundan herkes emin olsun.
- Yargıda Birlik Platformu (YBP) hakkında çok fazla eleştiriler yapıldı. Siz birlik olarak Siyasi iktidarın emrinde misiniz?  
Hükümetin emrinde değiliz. Yargıda Birlik Platformu, hükümet projesi değil. Bizi böyle suçlayanlar doğru yerde değiller. Biz yargıdaki paralel yapıyı çok öncesinde fark ettik. 2009’da Ergenekon kapsamında yapılan aramaların, İlhan Cihaner soruşturması kapsamında yapılan haksızlıkların her zaman gündeme gelmesini sağladık. Zekeriya Öz hakkında suç duyurusu yaptım. Bugün paralel yapı dedikleri emniyet mensupları hakkında suç duyurusunda bulundum. Biz yerimizde duruyoruz. Biz bu yapıyla mücadeleden vazgeçmiş değiliz. Yargıda Birlik Platformu olarak her partiyle mesafemiz aynı. Biz hakim ve savcılar olarak yargıyı temsil ediyoruz. Yargı içinde bir yapılanma var ise, bu yapılanma son 4 yılda mahkemeleri dizayn ediyorsa. buradaki yargılamalar kamu vicdanını yaralıyorsa biz bunun karşısında olacağız.
YARGITAY’DA DAİRELER DİZAYN EDİLDİ  
- Bazı hakim ve savcıların ‘Paralel’ diye tabir edilen yapıyla beraber hareket etmesini nasıl yoruluyorsunuz. Hakim ve Savcı nasıl olmalı?  
Hakim ve savcılar genel siyasetin dışında olan, hukukuyla konuşan insanlardır. Yargı bağımsızlığını savunuyoruz. Eğer yargının kendi içerisinde bir yapı yargıyı ele geçirmişse, yürütmenin müdahalesini ne kadar yadsıyorsak bunu da kabul edemeyiz. Yargı gücünü devletten, milletten alır. Bizde devletin bir gücü, bir zümre tarafından hakimiyet altına alınmış, hakim ve savcılar mensubiyet adına hareket ediyor. Bunu görüyoruz. Yargıtay’da başkanlık seçimlerinde 150 kişiye 3 defa boş oy kullanacaksın dediler, boş oy kullandılar. O daireler dizayn edildi. Yarın bu davalar tekrar o dairelere gönderilecek. Kim kabul eder bunu.
ATAMALAR HUKUKA VE LİYAKATA UYGUN OLACAK  
- Nasıl bir yargı istiyorsunuz ve bunun için neler yapacaksınız?
Biz gerçekten ayrışmıştık. “11 sene bu yapıyla hareket ettiniz, 4 sene bu yasaları çıkarttınız, bunlar uyguladılar” dedik. Onlar da biz yanlış yaptık diyerek yanımıza geldiler. Biz Cumhuriyetin hakim ve savcılarıyız. Yargıyı paralel yapının elinden alıp hükümete teslim edecek dediler. Hayır dedik. Amacımız yargıda bağımsızlığı sağlamak. Çoğulcu ve katılımcı bir yapı oluşturacağız. Yüksek yargı ve diğer mahkemelerdeki atamalarda görülecek. Hepsi hukuka ve liyakate uygun olacak. Bu mahkemelerden korkulmayacak.
Herkes yargılanabilir bu ülkede. Suç işlemişse hakimi, savcısı, bakanı, başbakanı, cumhurbaşkanı da yargılanır. Bu yargılamaları yapacak olanlar tarafsız, bağımsız hakim ve savcılardır. Artık kimse korkmayacak. Yargı şunun elinde demeyecek. O tür mahkemeleri de hukukun ve liyakatin içerisinde kalan insanlar gelir. Kimsenin aklanmasında değiliz. 

YARGITAY VE DANIŞTAY ÜYELİĞİ SÜRELİ OLACAK
- Yüksek yargıda bir değişim olması gerekiyor mu? Sizin düşünceniz ve talebiniz nedir?  
Paralel yapının asıl fikir babaları Yargıtay’da bugün. Çünkü onlar dün dinlemeler yaptılar, kumpasları kurdular, onlarla ilgili soruşturmaları yaptılar ve sonra kendilerini Yargıtay’a attılar. Herkes için demiyoruz ama inşallah o odak isimler oralardan dönerler tekrar kürsüye gelirler ve müfettiş soruşturması neymiş görürler.
Bizim en büyük hedeflerimizden birisi Yargıtay ve Danıştay’ın süreli hale gelmesi. 30-35 yaşında bir kişiyi Yargıtay’a gönderiyorsunuz emekli olana kadar kalıyor. Hedefsizleşiyor diğer yetişmiş kişiyi ne yapacaksınız? Bunların önünü tıkamamak lazım.
- YBP kurucularının dernekleşme gibi bir düşüncesi var mı?  
Yargıda Birlik Platformunun görevi bugün başladı. Dernekleşme olacak. Her ilde temsilcilerimiz olacak ve organize bir şekilde çalışacağız. Biz hiç bir partiye yakın değiliz hepsine aynı mesafedeyiz. Bu seçimde çok sevinecek yanımız var. Yargıda Birlik Platformunun adayları kazandı. Yani milliyetçisi, sosyal demokratı, muhafazakarı birbirini ayırmadı. 
DURUŞUM BELLİ
“Dünya görüşümüz belli. Sosyal demokrat olduğumu herkes biliyor. Duruşumda hiçbir şey değişmedi. Benimle beraber duranlarda aynı şekilde. Biz düşüncelerimizi atıp başka bir düşüncenin savunucusu olmuş değiliz.”
YARGILAMADA HUKUKA UYULMALI
Cihaner soruşturmasında da hukuksuzluk vardı. Bir Başsavcıyı makam odasından alıp cezaevine götürürken dedik ki ‘haksızlık’ yapıyorsunuz dedik. Bunu alamazsınız, yargılayamazsınız, usulsüzlük, hukuksuzluk yapıyorsunuz. Bir gün bunun hesabını verirsiniz’ dedik.  Bu hukuksuzluklar Genelkurmay Başkanı yargılanırken de parti genel başkanı yargılanırken de oldu. Herkesi bir yargılama usulü vardır. Ama sen 2 yıl takacaksın telefonu dinleyeceksin soruşturma yetkin olmayan birisini ondan sonra diyeceksin ki soruşturma yetkisine sahip değilim al bu soruşturmayı meclise sen yap diyeceksin işte bu da hukuksuzluktur.    
ABBAS ÖZDEN KİMDİR?
Ankara Cumhuriyet Savcısı olan Abbas Özden, Yargıda Birlik Platformu’nun da sözcüsü. Ergenekon soruşturması kapsamında 21 Mart 2008 tarihinde İşçi Partisi ve Ulusal Kanal’a yapılan operasyonlar sırasında Ankara Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı olan Abbas Özden, aramaya katılan 10 polis hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı. Özden hazırladığı iddianamede, delillerin usulsüz elde edildiğine, yasalara aykırı davranıldığına yer vermişti. 10 polis memuruna açtığı dava beraatla sonuçlanınca şikayet üzerine Özden hakkında ‘kınama’ cezası verilmişti. Özden daha önce bu olayla ilgili yaptığı açıklamada, “‘Haksızlık ve hukuksuzluk var diyerek soruşturma başlattım. Yaptığım tahkikat sonucunda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı’nda görevli 3 profesörden aramalara ilişkin bilirkişi raporu aldım. Hukuksuzluğu tespit ettim. Soruşturma sonucunda Ankara TEM Şube Müdürü dahil 10 amir hakkında dava açtım” demişti. 

Habere Hazırlayan: M.Güneş
Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 1359 kez okundu
Yükleniyor...