İzmir de Ulaşım

CHP 2015 SEÇİMLERİNİ NASIL KAZANIR

Dikili'li Turizmci Metin Tanrıverdi artık yazıları ile Egede Sentez'de.İlk yazısını üyesi olduğu CHP nin 2015 Haziran seçimlerinde nasıl başarılı olacağını yazdı.

25 Ocak 2015 Pazar 14:43

CHP’nin misyonu, Çağdaş Toplumsal Değerler ve 2015 seçimleri.

Aynı çağdaş misyona sahip Avrupa da ki partiler hak ettikleri oyu alırken, CHP neden alamıyor?

Bu güne kadar yapılan seçimlerde CHP alması gereken oyu alamıyor.  CHP 1970 ler de, Hatta 1990 yerel seçimlerinde de hak edilen oyları almıştı.  Son yıllarda şartlar her zamankinden daha uygun, oy alınamıyor. CHP 2015 seçimlerinde eski oy oranlarında kalırsa veya daha az oy alırsa Türkiye toplumuna ve kendisine yazık eder. CHP ile aynı çağdaş misyona sahip Avrupa da ki partiler hak ettikleri oyu alırken chp neden alamıyor. CHP nin Avrupa da ki çağdaşları hak ettikleri oyu almalarının bilimsel sebebi, ilk önce kendi yapılanmalarını cağın değerleri temelinde düzenleyip, Bu doğrultuda halkla bütünleşerek toplumsal talepleri oluşturdukları için iktidar olacak yâda güçlü ve etkili toplum ve meclis muhalefetini yaratacak orandaki oyları alabiliyorlar, Avrupa toplumları muasır medeniyet ölçülerindeki refah hayat şartlarına kavuşmasında tek etkili güce erişebiliyorlar. CHP de, 1950 den sonra zaafa uğrattığı çağdaşlık misyonunu, günümüzün Muasır Medeniyet Değerlerleriyle buluşturup, yapılanmasını ve programını yeniden düzenleyip Türkiye toplumuyla pratik bütünleşmesini sağlarsa, Türkiye toplumunun Muasır Medeniyet yürüyüşünde 1919 lar dan 1950 lere kadar ve 1960lar ve 1970 ler de olduğu gibi bu günde yeniden etkili güç olabilecektir.

CHP NİN MİSYONU ÇAĞDAŞLIKTIR.

CHP kurulduğu günden bu güne kadar Anadolu ve orta doğuda çağdaşlığın temsilcisi olmuştur.  CHP çağdaş misyonunun gereği, Cevre bölgelerde Ana doluya gelen birbirinden farklı etnik grupların uyumlu birliğini sağlayan T.C milli devletinikurmuş,  laikliği ve cumhuriyeti benimsemiş, egemenlik milletindir ilkesini temsili demokrasi ölçüsünde hayata geçirmiş, kadına seçme seçilme hakkını tanımış, Avrupa da medeni hukuk yasalarını getirmiştir. Böylece Hilafetin saltanatını yok etmiş, memleketi şeyhlerin, dervişlerin, tarikatların ve yobaz dincilerin esaretinden kurtarmıştır, aklını ve iradesini özgürce kullanabilen, fikri hür vicdanı hür bireylerin yetişmesinin önünü açmış, eğitim üretim içindir. İlkesinin gereği Köy Enstitülerinikurmuş, Çok Partili demokrasiye geçilmesini sağlamış, çalışanların iş güvencesinin teminatı olan Grev Lokavt kanunukabul etmiştir.  CHP’ yi oluşturan kadrolar ülkenin ve toplumun çağdaş yapılanmasına öncülük ederken benimsedikleri temsili demokrasi katılımcık kurallarını benimseyerek Erzurum, Sivas ve İzmir iktisat kongrelerini toplamışlar kararlarını oluşturmuşlar ve başarmışlardır. Bu süreçte Toplumsal vicdanları kanatan kısmi acılar yaşanmış olmasına rağmen, T.C oluşturulma süreci başarılmasaydı,  Ana doludaki birbirinden farklı etnik toplulukların bu gün nerelere savrulacağını,  Orta Doğu ve balkan toplumlarının yaşadığı acılar göstermektedir.  Türkiye topraklarında bu acılar yaşanmıyorsa T.C PROJESİNİN GERCEKLEŞTİRİLMESİNİN sayesindedir.  O dönemdeki cağın değerleri, 1789 Paris insan hakları bildirgesincebelirlenmişti. Bu çağdaş değerleri benimseyen CHP kadrolarının öncülüğünde Türkiye toplumu çağdaş yapılanmasını oluşturmuştur.

 GÜNÜMÜZÜNDE MUASIR MEDENİYETİN SEVİYESİNİ BELİRLEYEN CAĞDAŞ TOPLUMSAL DEĞERLER

1950 lere gelindiğinde Dünya insanlığı,  1948 Cenevre insan hakları konferansıyla cağın toplumsal yapılanma değerlerini yeniden belirledi. Benimsenen değerlerin başında sosyal devlet, yerinde doğrudan demokrasi yapılanmasıyla,vatandaşının, barınma, yeme, içme, çalışma, sağlık,eğitim gibiTemel maddi yaşam haklarını ve düşünce ifade,inanç  etnik hak özgürlük lerin kullanma haklarını devlet tarafından peşinen karşılıksız karşılanması ve güvence altına almasıdır. Çağın bu yeni değerleri Avrupa ve dünyanın birçok ülkesindeki cumhuriyetçi halkçı laik sosyal demokrat partilerce benimsenip siyasal mücadelesi verilmesinden dolayıdır ki, Avrupa toplumları 1940 lar da yaşadıkları savaşın, yoksulluğun, düşmanlığın yaratığı sefalet ve vahşete kurtulup, refah, özgür, eşit ve adaletli toplumsal düzenlere kavuştular.  Bu gün Avrupa, Avrasya ülkelerinde ve Kanada, Güney Kore,  İsrail ,Yeni Zelanda v.b  ülkelerde hiç bir kimsenin;  konut, iş, işsizlik, sağlık, eğitim ve özgürlük sorunu yoksa, 1948 Cenevre insan hakları bildirgesiyle kabul edilen hakların devletler tarafından hayata geçirilmesi sayesindedir. 1950 lere kadar Avrupa toplumlarının hayatında Sosyal Devlet kavramı ve uygulamaları yoktu.  Tarihi süreç göstermiştir ki, Avrupa da çağdaşlığı sahiplenen ve öncülüğünü yapanlar Laik Cumhuriyetçi ve halkçı Sosyal Demokrat partilerdir. Sosyal devlet kavramı ve doğrudan demokrasi, toplum kesimlerince benimsenince muhafazakâr partilerce de benimsenmiştir.  

GÜNÜMÜZ ÇAĞDAŞ TOPLUMSAL DEĞERLER TÜRKİYE TOPLUMUNDA NEDEN HAYATA GECİRİLEMEMİŞTİR.

 Anadolu topraklarında çağdaşlığın temsilcisi CHP 1950 ler de iktidarı kaybetmesi, dini duyguları istismar eden, çağdaşlık diye dertleri olmayan muhafazakâr partilerin iktidar olması, darbelerle temsili demokrasimizin kesintiye uğratılması, CHP muhalefet anlayışını sadece meclis kürsüsüyle sınırlı bırakması, toplum kesimleriyle doğrudan iletişim kuramaması, hizip çekişmeleri, partinin ve Türkiye toplumunun Cenevre insan hakları bildirgesi ölçüsündeki muasır medeniyet yaşam bilincinin oluşmasını engellemiştir.  CHP nin de çağdaşlık misyonunu zaafa uğratmıştır. Bu tarihi süreç Türkiye toplumunun muasır medeniyet yürüyüşünü sekteye uğratıp,  sosyal devlet ve doğrudan demokrasi nin inşası engellemiştir. 

1950 lerden sonra halkın dini duygularını,  istismar ederek iktidar olan, muhafazakar partiler, Bakara, 177 ayeti ile belirtilen  “Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz gerçek iyilik (bir, takvâ ve itaat) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden, ona olan sevgisine rağmen malı yakınlara, yetimlere, yoksullara, yol oğluna (yolda kalmışa), isteyip dilenenlere ve boyunduruk altında bulunan köle ve esirlere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Muttakiler ancak onlardır.” ’Ey insanlar, doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi uluslara ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstün olanınız, takvâ bakımından en üstün olanınız ” (49/Hucurât, 13)Bu surede  ifadesini bulan Müslümanlığın gerçek misyonun çağın değerleriyle çakıştığının farkında olarak iktidarlık yapmış olsaydılar,   Komşularının aç yatmamasını önlemenin, yetimin öksüzün kimseye muhtaç olmadan ve özgürce  yaşamın karşılığı olan  sosyal devletin  ve yerinde ve doğrudan demokrasinin Türkiye ve Müslüman ülkelerinde Avrupa ülkelerinden önce gerçekleşebilirdi.  Özgürlükler ve sefalet konusundaki yaşadıkları birçok sorun ortadan kalkmış olup, bu gün Müslüman Coğrafyasın da yaşanan acılar bu denli büyük olmazdı.  

 Peygamber efendimizin dönemimdeki toplum yapılanmasına uygun olarak, sosyal güvence Zekat ibadeti ile sağlanıyordu. Cumhuriyet dönemine kadar zekat gibi sosyal maddi güvenceler bireysel, vakıflar, tarikatlar, Tekkeler ve günümüzde sivil yardımlaşma dernekleri aracılığıyla yapılan gönüllü yardımlarla karşılanıyordu. Kimseyi de incitmiyordu. Çağımızın şartlarında, Zekatlarla tüm toplum kesimlerinin sosyal maddi güvenceleri karşılanamayacağından, ihtiyaç sahipleri, mahcup bırakılmadan onurlar zedelenmeden temel ihtiyaçların karşılanmasının yasal güvencesi olarak sosyal devlet uygulamaları insanlığın hayatında yerini almıştır. Muhafazakâr partilerin cağı algılama özürlü olmaları, ve ma’un suresinde ifade edildiği gibi

 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Gördün mü o hesap ve ceza gününe yalan diyeni?
2- İşte yetimi itip kakan odur!
3- Yoksulu doyurmaya teşvik etmez.
4- Fakat veyl o namaz kılanlara ki, 
5- Namazlarında yanılmaktadırlar.
6- Onlar ki, gösteriş yaparlar. 
7- Ve yardımlığı sakınır (zekatı vermezler)

 Yapılan ibadetler amacına ulaşmayarak, Haksız menfaatlerini maskelemek, toplumu yanıltmak ve gösteriş için yapılmaktan başka işlev görmekten öteye gidememesi ve Dinlerin sosyal maddi güvenceler konusundaki bu misyonu, sol, laik siyasiler aydınlar tarafından hiç dikkate alınmaması incelenmemesi, cağın toplumsal değerlerinin farkında olunmaması, Türkiye toplumunu sosyal devlet seviyesine taşıyacak bilinç muhafazakâr ve sol laik kesimlerde oluşmasını olumsuz etkileyen faktörler olmuştur..  

  1950lerden günümüze kadar gecen süre Türkiye toplumu için kaybedilmiş bir dönem olmuştur. Bu süreçte, fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan düzene toplum mahkûm edilmiş, Toplum sosyal devletin ve doğrudan yerinde demokrasinin sağlayacağı barışa huzura ve zenginliğe ulaşması engellemiştir. Hükümet edenlerin sadakalarıyla, insanlar ancak karınlarını doyurma çaresizliği içinde bırakılarak onurları örselenip, gelecek umutları yok edilirken, ne içerdikleri belli olmayan ve hiç sonuçlanmayan  ‘’çözüm süreçleriyle’’, ‘’inanç hakları çalış taylarıyla’’, toplum kesimleri hızla keskin bir şekilde kutuplaştırılmakta, ülke hızla Orta doğudaki ateşin içine itilme noktasına taşınmaktadır.

 Bu günde toplumu ve ülkeyi günümüzün çağdaş değerleri ölçüsündeki medeniyetin yaşam seviyesine taşıma görevi partilerin önünde duruyor. En çokta Chp nin önünde duruyor.

SOSYAL DEVLET VE DOĞRUDAN, YERİNDE DEMOKRASİNİN GÜVENCESİNDEKİ ONURLU VE YETEN YAŞAM SEVİYESİ TÜRKİYE TOPLUMUNUNDA HAKKI.

2015 SECİMLERİNDE CHP NASIL BAŞARILI OLUR.

2015 seçimleri sonuçlarıyla, Türkiye toplumu ya çağdaş yaşam seviyesinde refahı, barışı gerçekleştireceği yürüyüşün ilk adımını atmış olacak, yada Orta doğudaki sorunların ağırlığı altında ezilmeye devam edecek.

2015 seçimlerine hazırlanırken, önceki seçim hazırlıklarında olduğu gibi, seçkinlerden oluşan komitenin belirlediği secim bildirisini ve adayları yaldızlı afişlerle tanıtımını yapmak, secim mitinglerinde yüksek sesle dillendirmek,  geçmişte partiye ne kazandırdıysa bu günde aynısını kazandıracaktır. CHP ve içindeki gruplar çağdaşlık misyonlarının farkında olup, yapılanmalarını ve düşünce tarzlarını, cağın günümüz değerlerine göre yeniden düzenleyebilirse toplum kesimleriyle birlikte kararlarını oluşturup toplumu seferber edebilir secimde başarılı olursa, Türkiye toplumu da eskiden olduğu gibi bu gün de çağdaş değerler ölçüsündeki muasır medeniyetin belirlediği yaşam seviyesine ulaştırma yürüyüşünü tekrar başlatmış olur. Bu nedenle;

Geçmiş secim sonuçlarını aşmanın yolunun birici adımı olarak, CHP 2015 SECİM BİLDİRGESİ KONFERANSI TOPLAMALI. BU KONFERANS SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ VE PARTİ ORGANLARININ TEMSİLCİLERİNİN KATILIMIYLA GERCEKLEŞTİRİLMELİDİR. İkinci adımsahaya inmek,  İMZA TOPLAMA STAND GRUPLARI ile SECİMBİLDİRGESİNDE YER ALAN TALEPLER İLE İLGİLİ HALKIN GÖRÜŞ VE ONAYINI ALMA YÖNÜNDEKİ PARTİ CALIŞMASI, BAŞARIYI GETİRECEKTİR. ÖRNEĞİN; ‘’ASĞARİ ÜÇRET VE EMEKLİ MAAŞI, EN DÜŞÜK 1500 TL OLMALI’’ TALEP İMZAYA ACILMALI SECİMLER SÜRESİNCE TOPLANABİLECEK EN YÜKSEK SAYIDA İMZA TOPLANMASI HEDEFLENMELİDİR. Üçüncü adımda, Milletvekili Adayları şeffaf biçimde parti mensuplarının en geniş katılımıyla yapılacak ön secimle belirlenmeli.  İmza kampanyalarında, sosyal medya aktif olarak kullanılmalıdır.  Günümüzde bireylerin bilinç ve kültürel seviyesinin ve iletişim olanaklarının gelişmişliği dikkate alındığında, Propaganda ve ajitasyon (kışkırtma) seviyesinde kalan kampanyalar iletişim için artık itici oluyor gibi. Birlikte karar oluşturmaya yönelik iletişimi sağlayan kampanyalar, toplum kesimleriyle ilişkide etkili olduğu kendini kabul ettiriyor. CHP bu anlayışla secim mücadelesini yapabilirse Türkiye toplumu tercihini CHP den yana yapacaktır.  Bu öngörünün kanıtı Avrupa Sosyal Demokrat partilerinin her secimdeki başarıları ve gezi parkı süreciyle kendini gösteren halkımızın katılımcı demokrasi pratiklerinin yaygınlaşmasıdır.

Her vatandaş için; konut, iş, onurlu yaşamın güvence ücretini, parasız eğitim, sağlık v.b temel yaşam ihtiyaçlarının karşılıksız peşinen karşılamanın güvencesi olan SOSYAL DEVLETİ ve düşünce ifade, inanç, etnik yaşam, özgürlüğünü karşılayacak DOĞRUDAN VE YERİNDE DEMOKRASİYI Türkiye toplumuna hediye edecek yetkinlik ve olgunluğunu CHP TAŞIMAKTADIR.  Türkiye bütün toplumunu kapsayan politikaları CHP üretmektedir. Diğer partiler etnik ya da inanç dar kapsamındaki toplum kesimlerinin tümünü kapsama olgunluğuna ve hoşgörüsüne sahip olamamaları. Teoride tüm toplumu benimsediklerini iddia etseler de, pratikleri hiçbir zaman uymadı. Diğer sol sosyalist partiler doğru talepler dillendirseler de bilimsel siyaseti beceremeyip, romantik siyaset biçimleri nedeniyle toplum kesimleriyle bütünleşemeyip, marjinallikte kurtulamadıkları için, Türkiye toplumunu çağdaş yaşam seviyesine taşıyamazlar. CHP nin varlığı her zaman toplumsal barışın ve Çağdaş Türkiye cumhuriyetinin sigortası olmuştur. 

1919larda nasıl hiç kimsenin umudu kalmamışken ‘’Hangi şaşkın bana zincir vuracakmış şaşarım’’ dizelerinde ifadesini bulan inançla yola çıkanlar umudu yeniden yeşertip ve her türlü imkânsızlıklara rağmen ‘’Güneşi zapt edeceğiz’’ bilinci vekararlığıyla, Türkiye toplumunu muasır medeniyet seviyesine ulaştırma yürüyüşü, bu günde2015 Seçimlerinde elde edilecek başarıyla güçlenerek devam edecektir. CHP nin başarısı,  Orta doğudaki bütün mazlum insanlarında Sosyal devlet ve Yerinde Doğrudan demokrasinin sağlayacağı haklara ve barışa kavuşma inançlarını ve umudunu daha da güçlendirecektir. Çağdaşlık yürüyüşünde halk ve hak yardımcımız olsun.

Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 1316 kez okundu
Yükleniyor...
Yorumlar yüklenirken lütfen bekleyiniz...