TARİHİN SAYFALARI ÇOK GENİŞ HAİNLEREDE YER VAR

Bakın şöyle geriye dönüp tarih sayfalarına; hiç güce tapanların yalakalıklarını okuyabiliyormusunuz?
Ne yalaka kalemler gelmiş geçmiştir ama biz şimdi onların bir kelimesini bile bulamıyoruz.Ama direnenler tarihin akışına doğru ise, onlar altın sayfalarda yerlerini almışlar.Ölümsüzlük bu olsa gerek.
Bundan 50 yıl sonra tarih Tüzmen denen birini anamayacak, tanımayacak ama bir Doğu Perinçek unutulmayacak.Zindanlarda ömürleri alınan kendince doğrularını onurlu biçimde savunanları unutmayacak tarih.
Birde çifte standartçılar var onlar daha karanlık yüzlü olanlar.Şu anda Silivri'de onlarca gazeteci tutukluyken bunu sadece iki isimle sınırlama girişimi...
Bu daha yüz kızartıcı bir durum. Oda Tv den aldığımız aşağıdaki yazı ibretlik bir yazı...

 “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davasında dinlenen gizli tanık “Efe”nin ifadeleri tüm gazete ve TV’lerde yer buldu. Hem de geniş geniş.
Güzel...
Haliyle, gizli tanık “Efe”nin yaptığı açıklamaları, her yayın organı kendi yayın politikasına uygun olarak verdi.
Hadi, buna da söz söylemeyelim.
Ama, bir çifte standart çok bariz olarak göze çarpıyor. Medya; gizli tanıklara, ihbar mektuplarına, illegal kayıtlara büyük bir aşkla sarılırken...
Suçlanan sanıkların savunmalarına yer vermiyor, görmezden geliyor.
Nasıl bir gazetecili anlayışıdır bu?
Sanıklar bu gibi gizli tanıkların iddiaları hakkında ne diyor, haklarındaki suçlamalara karşı nasıl savunma yapıyor?
Neden bunlarda aynı şekilde geniş geniş yer bulmaz medyada?
Hadi, artık duruşmalara gitmiyor medya, sanık avukatlarıyla görüşmekte mi zor?
Duruşma tutanakları istenemez mi avukatlardan?
Bakınız; Cumguriyet gazetesi gizli tanık “Efe”nin ifadelerini ayrıntılı bir şekilde ele aldı. “Efe”nin duruşmada nasıl çelişkili sözler söylediğini ortaya koydu. Dursun Çiçek’in “Efe”nin iddialarıan yanıtına yer verdi.
Peki ya, Milliyet, Akşam, Zaman gibi gazeteler ne yaptı?
“Efe”nin boş salona konuştuğu, savcılığa söylediklerini, iddianamedeki suçlarını sayfalarına taşıdı.