İzmir de Ulaşım

İzmir’in Örnek Kadınları

Yazarımız Ahmet Gürel'in kaleminden Önemli bir yazı, 'İzmir'in Örnek Kadınları'

12 Mart 2018 Pazartesi 16:23
İzmir’in Örnek Kadınları 


Yazarımız Ahmet Gürel'in kaleminden önemli bir yazı, 'İzmir'in Örnek Kadınları'

2 Şubat 1923 günü, Türkiye İktisat Kongresi’nin yapılacağı İzmir Hamparsumyan’a ait bir üzüm ve incir işletmesinde bir toplantı gerçekleşir. Bu toplantı, Türkiye için bir ilkti, çünkü daha Lozan antlaşması imzalanmamış ve de cumhuriyet ilan edilmemişti. Toplantıda, dört gün önce evlenen Gazi Mustafa Kemal Paşa, çoğunluğu kadın olan topluluğa karşı uzun bir konuşma yapar, eşi Latife Hanım’ı, İzmirli kadınlara tanıştırır, kadın sorunları hakkında konuşur ve devam eden Lozan konusunda bilgi verir. Katılanların çoğunluğunun kadın oluşu nedeniyle, bu toplantı “Kadınlar Kongresi” olarak da anılır. Kız Lisesi Müdiresi Melahat Hanım ve Kız Öğretmen Okulu öğretmeni Nuriye Hanım’ın da aralarında bulunduğu birçok kadın, Gazi’ye otuza yakın soruyu yöneltmişlerdir. “Kadınlar Kongresi” sırasında çekilen tek fotoğrafta, Latife Hanım’ın sorulan soruları not tuttuğu görülür. 

Kadınlar Kongresi’nde Atatürk’ün, İzmirli kadınlara yaptığı konuşmadan bir paragrafı aşağıya alıyorum:
         

“...Yaratıcı kudret insanları iki cins olarak yaratmıştır. Bunlar, birbirleri için gereklidir. Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın nasıl yaratıldığına dair görüşler değişiktir, bundan söz etmeyeceğim, daha sonraki dönemlerden söz açacağım. Şuna inanmak gerekir ki, dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir. Gerçekten de hepimiz padişahlar hakkında kurgulanan fikirler besliyorduk; bunlar analarımızın verdiği yanlış telkinler sonucuydu. Bir toplum, cinslerinden yalnız birinin çağdaş gerekleri kazanmasıyla yetinirse, o toplumun yarıdan fazlası güçsüzlük içinde kalır.”      
         
Türk kadını, 03 Nisan 1930 tarihinde “Belediye Seçimlerinde Seçme ve Seçilme” hakkını elde ettikten sonra, 26 Ekim 1933 tarihinde “Köy İhtiyar Heyetine ve Muhtarlığı Seçme ve Seçilme” hakkını elde etmişlerdir.
         

Kadınların kazandığı siyasal hakların en önemlisi ise; 05 Aralık 1934 günü kazandıkları “Milletvekili Seçme ve Seçilme” hakkıdır. Yasayla; yirmi iki yaşını bitiren her Türk, “Milletvekili Seçme” hakkına, aynı yasanın 11. maddesiyle de, otuz yaşını bitiren kadın-erkek her Türk “Milletvekili Seçilebilme” hakkına kavuşmuştur.   
           

05 Aralık 1934 tarihinde 191 milletvekilinin imzasıyla teklif edilen “Kadınların Milletvekili Seçilme” hakları; meclise katılan 317 milletvekilinden 258’inin olumlu, 58’inin çekimser ve 6’sının boş oyuyla kabul edilmiştir.     

8 Mart “Dünya  Emekçi  Kadınlar  Günü”nde, Türk kadınlarına örnek olan İzmirli üç kadını size anımsatmak istiyorum.


Benal Nevzad Arıman
1903 yılında, İzmir’de doğan Benal Nevzad Arıman, Paris Sorbonne Üniversitesi Hukuk Bölüm mezunudur. Fransızca, Farsça ve Rumca bilen Arıman, Latin Alfabesi’nin kadınlar tarafından öğrenilmesi ve yaygınlaşabilmesi için çok çaba harcadığı bilinmektedir. Kadın olarak yaptığı her görevde ilkleri yaşayan ve yaşatan Arıman, görev yaptığı dönemlerde hiç rahatsızlık yaşamadığını dile getirmiştir  1935 yılından 1950 yılına kadar üst üste 16 yıl, İzmir halkı, onu milletvekilli olarak parlamentoya göndermiştir. Arıman’ın sosyal, kültürel ve kadın hakları konularında yazıları, konferansları, hikâyeleri, tarihi manzum piyesleri bulunmaktadır. Atatürk’ün düşlediği “Türk Kadını” olarak görev yapan Benal Nevzad Arıman, 20 Temmuz 1990 günü vefat etmiş ve İzmir’in unutulmaz örnek kadını olarak yerini almıştır.          

Sabiha Özar
1 Kasım 1916 tarihinde Konya’da doğan Sabiha Hanım, anaokulu öğrencisiyken, 22 Mart 1923 tarihinde, Gazi Mustafa Kemal Paşa ile Latife Hanımla birlikte Konya’ya gelişlerine tanıklık yapmıştır. Küçük Sabiha, Gazi’den “Öğretmen ol” tavsiyesi aldıktan sonra, değişik kentlerden sonra eğitimini Ankara’da sürdürmüştür. Cumhuriyetin 10. Yıl kutlamalarına okuluyla katılan Sabiha Hanım, o törende, Atatürk’ü ikinci kez görmüştür. Onun isteğini unutmayarak girdiği Bursa Kız Öğretmen Okulunda okurken, Büyük Önderi Merinos Fabrikasının açılışında üçüncü kez gören, Cumhuriyetin ilk kadın öğretmenlerinden Özar, ülkemizin birçok yerinde 30 yıl süresince “Cumhuriyet Aydınlanmasının” bir neferi olarak çalışmıştır. Bornova Ortaokulu ve Maarif Kolejinden sonra atandığı Eşrefpaşa Ortaokulundaki görevi sonrasında emekliye ayrılıp Dikili’ye yerleşen Özar, sosyal sorumluluk çalışmalarıyla Dikili ve İzmir’in simgelerinden biridir.


Ayşe Mayda
1916 yılında İzmir’de doğan Ayşe Hanım, İzmir Türkiye’nin ilk kadın ortodontisti olarak tanınmaktadır. Dönemin tüm zorluklarına rağmen, İstanbul Diş Tebabeti Mektebinde (Diş Fakültesi) eğitim gördükten sonra, İzmir’e dönerek, Kemeraltı’nda ilk olarak diş hekimliği mesleğine başlamıştır. İzmir’in kurtuluşuna, Atatürk’ün İran Şahı ile İzmir’e gelişine ve Cumhuriyet döneminin tüm aşamalarına tanıklık yapan Dr. Mayda, mesleğinin yanı sıra sosyal sorumluluk projeleriyle de, tam bir aydınlanma kadınıdır. Kardeşi Seniha Mayda ile beraber, sağlığa, spora ve eğitime yaptığı katkılar, onları İzmir’in unutulmazlarının arasında saygın bir yere koymuştur. Halen, 102 yaşında olan “Örnek Kadın Ayşe Mayda”, Atatürk’ten aldığı ışığı saçmaya devam etmektedir.


Ahmet Gürel

 
Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 2522 kez okundu
Yükleniyor...